ALİ İMRAN 81 RESUL, NEBÎ
Cuma, 19 Nisan 2013 00:00

ALİ İMRAN 81 RESUL, NEBÎ

Sn. Süleyman Ateş, Umarım sağlığınız afiyettedir.

Yaşımdan beri sizin Kuran-Kerim mealinizden okuyup, düşünerek, anlamaya çalışmakta ve huzur bulmaktayım. Öncelikle bunun için teşekkür etmek isterim.

Lafı fazla uzatmadan insanları ciddi bir tartışmaya sürükleyen resul ve nebi kavramlarına bir açıklık getirmenizi rica edeceğim.

Şu anda İnternette araştırma yaptığınızda Kuran mealine ilişkin karşınıza ilk çıkacak olan sitede 31 meal mukayese edilmektedir. Arapçasını yazarak ve kelimelerin tek tek Türkçe tercümesini de koyarak.

Bunların içinde Âli İmran 81'deki farklılıklar, yoruma açık bir ortam sunmaktadır. Çevirilerin bir bölümünde (Tıpkı aşağıdaki gibi) , mehdi kavramına uzanabilecek ve insanların da kendilerini mehdi ilan edebilmelerini sağlayacak unsurlara zemin hazırlanmaktadır.

Ali-İmran 81: Allah nebilerden (peygamberlerden) şöyle söz almıştı: 'Size kitap ve hikmet verdim. Daha sonra, beraberinizdekileri doğrulayan bir resul (elçi) geldiğinde ona mutlaka inanacak ve onu destekleyeceksiniz. Bunu kabul ettiniz ve size yüklediğim bu ağır yükü kabul ettiniz mi? ' demişti. Onlar 'Kabul ettik,' deyince, 'Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahid olanlardanım,' demişti.”

Oysa ilmine güvendiğim şahsınızın mealinde:

Ali-İmran 81: “Allah, peygamberlerden şöyle söz almıştı: ‘Bakın, size Kitab ve hikmet verdim., imdi yanınızda bulunan (Kitab)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona mutlaka yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı’ demişti. ‘Kabul ettik" dediler. O halde tanık olun, bende sizinle beraber tanık olanlardanım’ dedi.” şeklinde yer almaktadır. Arapçasında nebi ve resul olarak ayrı ayrı tanımlamalarla geçmesine rağmen mealinizde neden resul kavramına yer vermediğinizi ve Kuran'da karşımıza çıkan nebi ve resul kavramlarını algılarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini lütfen açıklayabilir misiniz? Çünkü ne yazık ki, sizin gibi bir âlimin bile yanlış ya da maksatlı olarak böyle ele aldığını iddia edebiliyor insanlar. Ve Arapçayı düz bir şekilde çevirerek işin içinden çıkılabileceğini düşünüyorlar. Beni en kısa zamanda cevaplayabilirseniz sevinirim. Saygılarımla. ..

Cevap: Resul elçi, nebî de gaipten haber getiren peygamber demektir. Bu iki kelime birbiri yerinde kullanılır. Her resul aynı zamanda nebîdir ama her nebî resul olmayabilir. Çünkü resul kelam ilmine göre yeni şerîat veya Kitap getiren peygamberdir ama nebî, daha çok kendinden önceki resulün izinde giden, ama eski şeriata yeni bir açılım getiren peygamberdir. Mealimizde önceki peygamberlerden, yeni gelecek resulü yani peygamberi doğrulayacakları, ona destek çıkacakları hakkında söz alındığı belirtilmiştir. Bunun neresinde çarpıtma var. Ama içi çıfıt kutusu insanlar, karalamak için bahane ve fırsat arıyorlarsa ben ne yapabilirim? Allah’tan başka kimseye hesap vermek zorunda da değilim. Kabul etmeyen başka kapı çalar. Nasıl olsa yüzü aşkın meal var.