Peygamberimizin bir başka mucizesi
Pazar, 10 Şubat 2013 00:00

Peygamberimizin bir başka mucizesi*

(...dünden devam)

Hz. Muhammed daima vahiy ve ilhamla dopdoluydu. Gönlüne gelen ilham veya gördüğü rüyalarla kızının, Ali ile evleneceği düşüncesi içine düşmüştü. Ama Ali henüz istemediği için bir şey diyemiyor, düşüncesini içinde tutuyordu. Bundan dolayı Ebubekir ve Ömer’e, “Kazayı yani kaderi” bekliyorum dedi. Daha sonra yakınlarının yüreklendirmesiyle Fatıma’yı istemek üzere gelen Ali, Peygamber’in canının sıkkın olduğunu gördü.

Henüz bir şey demeye cesaret edemeden Peygamber, “Niçin geldin? Herhalde Fatıma’yı istemeye geldin değil mi?” dedi. İşte o zaman içine doğmuş olan kazanın hükmünü açığa vurdu. Bu durum Peygamberin bir mucizesidir. Bir rivayette, Ali Fatıma’yı istediği zaman Hz. Peygamber’in, “O senindir Ali, ben yalancı değilim (sözümde dururum)” dediği belirtilmektedir. Çünkü daha önce Hz. Peygamber, Ali’ye Fatıma’yı kendisine vereceğini vaadetmişti ama Ali’den bir talep gelmemişti.

İki ayrı rivayet var

Ali, Fatıma’yı isteyince Peygamber, “Mehr olarak ne vereceksin?” dedi. Ali de parası olmadığını söyledi. Peygamber, “Sana hediye ettiğim Hutmiyye zırhı ne yaptın?” diye sordu. Ali de zırhın, kendisinde olduğunu söyledi. Peygamber, o zırhın parasıyla (4 küsur dirhem) Fatıma’yı Ali’ye verdi. Ancak Peygamber kızı için 4 dirhem mehr, gülünç görünmektedir. Daha makul rivayete göre Ali, 480 dirheme sattığı devesinin parasını mehr olarak vermiş, Hz. Peygamber de bu paranın üçte ikisiyle düğün yapılmasını, üçte biriyle de kıyafet alınmasını emretmiştir.

Hz. Fatıma, kendisinin, aslında malı mülkü olmayan Ali’ye verildiğini öğrenince ağlamış, Peygamberimiz, “Niye ağlıyorsun Fatıma, vallahi ben seni onların en bilgilisine, en olgununa ve en önce İslâm’a girenine verdim” demiştir. Bir gün Ali sordu: “Ey Allah’ın Elçisi, beni mi daha çok seviyorsun, Fatıma’yı mı?” Peygamberimizin yanıtı: “Benim için Fatıma senden daha sevgilidir ama sen de Fatıma’dan daha değerlisin.”

 

 

*yazı arşivden alınmıştır.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş