And cenneti *** Martin Lings’in rivayeti
Cumartesi, 09 Şubat 2013 00:00

And cenneti*

Kur’ân’da cennet, çoğul olarak cennetler diye ifade ediliyor. Buradan cennetin birden fazla olduğunu anlayabilir miyiz? Yani cennette kademeler mi var? Adn cenneti ne demektir? Ölen birinin ruhu kıyamet gününe kadar amellerine göre cennet veya cehennemde mi tutulmaktadır?

Cevap: Cennet de cehennem de tek değil. Kur’ân’a göre cehennem yedi kapılı, yani yedi bölümlüdür. Cennet ise çoktur ama Kur’ân’da bölümleri sayılmaz. Ancak hadislerde cennetin sekiz bölümlü veya katlı olduğu belirtilir. Elbette öyle olmalıdır. Çünkü insanlar çeşit çeşittir. Kiminin ahlakı vasat, kiminin yüksek, kiminin zekâtı, sadakası çok, kiminin orucu, namazı fazla, kimi sevgi dolu, kimi öfkeyle patlar. İnsanlar karakterlerine göre gruplara ayrılırlar ve her grup ayrı bir cennete gider. Ayrıntıyı Allah bilir. Siz “Kur’ân Ansiklopedisi” adlı eserimde “Cennet” maddesini okuyunuz.

 


 

Martin Lings’in rivayeti*

Martin Lings’in, “Hz. Muhammed’in Hayatı” adlı kitabında “Ölüm ve Evlilikler” kısmında Hz. Peygamber’in kızı Fatıma’yı Ebubekir ve Ömer’in istedikleri, Hz. Peygamber’in kızını amcasının oğlu Ali’ye vermeyi düşündüğü ancak bunun için Allah’tan emir gelmesini beklediğini ileri sürdüğü belirtiliyor. Gerçekten böyle bir şey var mı? Bu konuda Martin Lings’e güvenebilir miyiz?

Cevap: Martin Lings’in eseri İngilizce’dir. Türkçe çevirisini görmedim, bilmiyorum. Ayrıca Martin Lings ünlü bir İslâm bilgini de değildir. Lings’in bu olayı nasıl anlattığına bakmaya vaktim olmadı. Ancak olayın aslını araştırdım. Sahabilerin hayatını anlatan İbn Sa’d’ın Tabakat’ına, İbn el-Esir’in Usdu’l-Gabe’sine ve İbn Hacer’in İsabe’sine baktım. Buralarda Hz. Peygamber’in Ebubekir ve Ömer’in taleplerini reddederken, “Allah’tan emir gelmesini beklediğini söylediği” şeklinde bir ifade yok. Olay şöyle anlatılıyor:

“Kaderi bekliyorum”
Hz. Fatıma, Peygamberimizin en küçük ve en sevgili kızıdır. Kendisi “Ummu Ebiha: Babasının anası” lakabını taşırdı. Babasının peygamberliğinden 5 yıl önce Mekke’de doğmuş, Hicret’in ikinci yılında Medine’de Hz. Ali ile evlendirilmiştir. Ali’den önce Ebubekir ve Ömer onu babasından istemişler fakat Hz. Peygamber, onların taleplerini reddetmiştir. Usdu’l-Gabe’de, Hz. Peygamber’in Ebubekir ve Ömer’in taleplerini reddederken herhangi bir gerekçe gösterdiğinden söz edilmez. Ancak İbn Sa’d’ın Tabakat’ında saptadığı bir rivayete göre Hz. Peygamber, “O konuda kazayı (Allah’ın hükmünü, takdirini) bekliyorum” demiştir.

Bunun anlamı şudur: “Henüz bu konuda içime bir karar doğmadı. Kaderi bekliyorum, kader ne ise o olur (nasipse olur).” Bu sözde dini, kişisel çıkarına alet etme diye bir şey söz konusu değildir. Peygamber Aleyhisselam, Allah’ın takdirine son derece bağlıydı. Demek ki kızını Ebubekir ve Ömer’e verme isteği içinde belirmedi.

 (devamı yarın..)

 

 

 

*yazı arşivden alınmıştır

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş