Yeni bilgilenen birinin naçizane soruları
Cuma, 19 Ekim 2012 00:00

Yeni bilgilenen birinin naçizane soruları

Değerli Hocam, öncelikle yazılarını takip eden ve görüşlerinize önem vererek, aydınlanmaya çalışan biri olarak size çok teşekkür ederim. Allah sizden ve sizin gibi insanları aydınlatmaya, bilgilendirmeye çalışanlardan razı olsun.

Son zamanlarda ben ve eşim Kur’ân-ı Kerim okuyarak duyarlı ve bilinçli olmaya çalışıyoruz. Kur’ân'ı okurken neden geç kaldık diye de hayıflanıyoruz. Bir sonraki Sure'yi okumak için heyecan duyuyoruz.

Bu sırada bazı sorularımız oluşmaya başladı, bu sorularımızın cevabını bulmada sorun yaşıyoruz. Eğer bizleri bilgilendirebilirseniz, memnun oluruz. Şimdiden vereceğiniz bilgiler için Allah razı olsun diyor, sağlıkla ve mutlulukla bizleri bilgilendirmeniz dileği ile,

*Kur’ân-ı Kerim'i okudukça sıkça Allah(c.c)'ın Meleklere ve Cinlere insana secde etmesini istediği, bu emrine karşı çıktığı için İblis'in kovulduğu belirtilmektedir. Özellikle sorumuz şu: biliyoruz ki Allah(c.c) herşeye kadir, neden İblis'i yok etmemiş veya düzelmesini sağlamamıştır da, kovmuştur? Kovulan o İblis var olduğu günden beri insanları Allah(c.c)ın yolundan çıkarmaya çalışmaktadır?

Özellikle eşimin bir sorusu mevcut. Allah (c.c.) İnsanları neden yarattı? Hata ya da doğru yapacaklarını bildiği halde neden dünyaya göndererek imtihana tabi tuttu. Allah (c.c.) her şeye hükmeden ve her şeyin sahibi, böyle bir duruma -haşa- ihtiyaç duymadığını biliyor ve inanıyoruz. Kur’ân-ı Kerim de bazı ayetlerde insanlar sınanmak için dünyaya gönderildiği belirtiliyor ama eşimi bu konuda biraz daha aydınlatmaya ve bilgilendirmeye ihtiyaç hissediyorum.

Çalışan insanlar olarak sabah ve yatsı namazlarını, yaz günleri ise akşam da dahil vakit namazlarını kılmada sorun yaşamıyoruz. Ama kışın öğle+ikindi+akşam, yazın ise öğle+ikindi namazlarımızı kılma da sorun yaşıyoruz. Kaza edebilir miyiz? Bu namazlarımızı akşam eve dönünce nasıl kaza ederiz? Yatsıdan önce mi? sonra mı? Farzları kılarak mı? Hepsini mi kılarak?.

Namaz kılmaya yeni başlayan birileri olarak eşim de ben de kâğıtlara notlar aldık, yanlış kılmamak ve duaları tam okuyabilmek için bu kâğıtlardan faydalanıyoruz? Bu yaptığımız namazımızın gereğini yerine getirmede sorun olur mu?

Bazen namazda eksik veya fazla Kur’ân'dan ayetler okuduğumuzu fark ediyoruz. Bu durumda nasıl hareket etmemiz uygun olur? Yeni baştan veya adını duyduğumuz sehiv secdesi mi yapmak lazım. Bu secde nasıl yapılır?

İlmihal kitaplarında yazan kesinlik ifade eden kıyametin alametleri ne kadar doğru ve gerçekçidir? Örn: Hz. İsa'nın inmesi, Yecuc-Mecuc'un yeryüzünü istila etmesi,Yemen civarında ateş çıkması vb. gibi....

Şimdiden paylaşacağınız bilgiler için Teşekkür ederim. Allah razı olsun.

Cevap: Bu ilk sorularınızla hiçbir yarar sağlayamazsınız. Çünkü Ömer Hayyam'ın dediği gibi ezelin sırlarını ne siz bilirsiniz, ne ben. Allah niçin şeytanı düzeltmedi de kovdu? Peki, kovmasa dünyada insanların içine tutku, dünya sevgisini kim koyacaktı? Yanlışla doğru nasıl belli olacaktı? Gece olmasa gündüzün değeri bilinir mi? Şeytan olmasa meleğin değeri kalır mı? Allah dünyayı yarattı, insanları yarattı. İnsanı iki etken altında bıraktı. Birinin adı melektir ki bu insanı iyiliğe yöneltir. Ötekinin adı şeytandır ki bu da insanı kötülüğe, hırsa, bencilliğe yöneltir. İşte bu iki etken altında bırakılan insana bu duygular arasında seçim yapma özelliğiyle donatılmış, irade sahibi yapılmıştır. İşte seçimiyle iyiyi seçen ödüllendirilir, kötüyü seçen cezalandırılır. Ama şeytan dürtüleri olmasa insan için de seçim mükâfat ve ceza söz konusu olmaz. O zaman insan melek olurdu. Ama Allah insanı seçim sahibi yapmış, Tanrısal irade böyle dilemiştir. O halde kötülük dürtüsünün olması da gerekir ki insan kötüyü değil, iyiyi seçsin. Kötülük duygusunu aşılayan etken de şeytandır. Yani bir bakıma şeytan da Allah'ın buyruğunun gereğidir. O'nun memuru sayılır. O dilemedikten sonra hiçbir şey olmaz.

Allah niçin dünyayı yarattı, insanları niye dünyaya gönderdi? İnsanları bir yerden göndermedi. Anne rahminde yarattı, onun fizik bedenine henüz insan olmayan, ama insan olma yetisi bulunan ruh verdi. İnsan ruhu anne rahminde fizik bedenle birlikte biçimlenir. Dünyaya gelince olgunlaşarak insan-ı kâmil olur. Beden yaşlandıkça ruh olgunlaşıp güç kazanır.

Allah dünyayı niçin yarattı, yaratıklarını, özellikle de insanı yaratmak ve olgunlaştırmak için. İnsan evrenin özetidir. Kâinatın göz bebeğidir. Şeyh Galip'in dediği gibi

Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîude-i ekvân olan Âdem'sin sen!

Allah dünyayı, evreni, kendi isim ve sıfatlarını etkinleştirmek için yaratmıştır. Allah'ın sıfatları vardır: Allah yaratandır, yaratığı olmayınca bu sıfatının anlamı kalmaz. Allah rızık verendir, rızık verdiği kimse yoksa bu sıfatı etkinleşmez. Hâsılı Hakk'ın tüm isim ve sıfatlarının etkinleşmesi için yaratıklar gerekir. İşin özeti budur işte.

Namaz için vakit bulamamak pek geçerli mazeret değildir. Ama acil işiniz olduğu zaman öğle ile ikindiyi öne alarak veya erteleyerek birlikte kılabilirsiniz. Bu konuda çok yazdım. Eski yazılarıma ulaşabilirsiniz. Yahut 6 ciltlik "Soru ve Cevaplarla İslam" adlı eserimi okursanız birçok sorunuzun yanıtını orada bulursunuz. En iyi dileklerimle.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş