Kürtaj ile ilgili bir soru *** Başörtüsünü inkâr çabası
Cumartesi, 06 Ekim 2012 00:00

Kürtaj ile ilgili bir soru

Sayın hocam, size bir sorumuz olacaktı. Ben ve eşim Almanya’da yaşıyoruz. İkimizde de Akdeniz anemisi diye bilinen talasemi kan hastalığı var. İkimiz de taşıyıcısıyız. İleride doğacak olan çocuğumuz´a ikimizden geçme ihtimali %25. İkimizden de geçtiği takdirde, çocuğa her ay düzenli bir şekilde bir ömür boyu kan nakli yapılması lazım çünkü o bizim gibi taşıyıcı değil. Talasemi majör hastası olacaktır. Bunun yanı sıra devamlı bir pompa yardımıyla vücuttan aşırı miktarda bulunan demir atılması lazım. Yaşam kalitesi oldukça düşük. Ayrıca her ay yapılacak olan kan naklinde enfeksiyon kapma gibi risk de bulunmakta.

Hamileliğin 10-12. haftası arasında anne karnından alınan su ile çocuğa anne ve babadan talaseminin geçip geçmediği öğrenilebiliyor. Bu durumda hamilelik sonlandırılabiliyor. Ben de size bu nedenle yazıyorum.

Bu durumda yapılan kürtaj günah mı? Eğer bizi bilgilendirirseniz çok mutlu oluruz. Saygılarımızla.

Cevap: Yazdığınıza göre hamileliğin 10. haftasında yani henüz üç ay dolmadan çocukta sözünü ettiğiniz hastalık teşhis edilirse benim kanaatime göre ilerideki hayatta hem kendisinin ıstırap çekmemesi, hem de ebeveynine üzüntü çektirmemesi için o çocuk kürtaj ile aldırılabilir. Ancak üç aydan sonra özellikle 120 günlük olduktan sonra organları belirip insani ruh üflendiğinden artık o çocuğu aldırmak doğru değildir, günah olur. Ama muayene sonunda çocukta herhangi bir hastalık yoksa onu aldırmak asla doğru değildir. Zaten çocuk özlemi çeken sizin de durup dururken çocuğu aldırmayı düşüneceğinizi sanmam. Allah size sağlıklı bir çocuk ihsan buyursun.


 

Başörtüsünü inkâr çabası

Sayın hocam .. ben başörtüsünün Kur’ân'ın bir emri olup olmadığı konusunda bir tereddüdüm var.. bu tereddüt Arapçanın Türkçeye çevrilmesinden kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyorum .. Ama çoğu ilahiyatçının meallerini okudum pek farklı bir şey yazmıyor bu linkte sizin ve günümüz ilahiyatçılarının türbanın bir doğu geleneği olduğunu ve Kur’ân'ın emri olmadığını belirten ifadeler var. Aydınlatırsanız sevinirim.. İyi günler..

Cevap: Ben hiçbir yazımda başörtüsünün Kur'ân'ın emri olmadığını söylemedim. Başörtüsü Hicaz Bölgesinde oturan halkların, önceki Kutsal Kitapların emri olduğunu, Arap geleneğinde bulunan bu uygulamanın, Kur'ân tarafından onaylandığını ve emredildiğini yazdım, söyledim. Ama siz benim yazımı farklı anlamışsanız yapabileceğim bir şey yok. İstediğiniz gibi anlayın ve başörtüsü olmadığını söyleyin. Ama düşüncenize bizden destek almaya çalışmayın. Hatta Kur'ân'da namaz da yoktur, oruç da yoktur, diyebilirsiniz. Nasıl olsa dilin kemiği yok. Ama böyle iddialarda bulunabilmek için düşünceyi, inancı bir tarafa atmak gerekir.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş