| HAKKA KARŞI GELEN VE PEYGAMBERLERİ ÖLDÜRMEKTEN ÇEKİNMEYEN İSRAİL OĞULLARI (2) |
| Salı, 14 Ekim 2025 00:00 | |||
HAKKA KARŞI GELEN VE PEYGAMBERLERİ ÖLDÜRMEKTEN ÇEKİNMEYEN İSRAİL OĞULLARI (2)(...dünden devam) 111’nci âyet, evvel emirde Hz. Peygamber (s.a.v.)e karşı türlü entrika çeviren yahudîleri kastetmektedir. Yüce Allah, üstünlük iddia edenlere, üstünlüğün ancak iman ve imanın gereği olan işleri yapmakla kazanılacağını bildirmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.)in peygamberliğine inananlar, gerçekten, en güzel vasıflarla bezenmişlerdir. Hz. Muhammed (s.a.v.), üstün ahlâkı tamamlamak için gönderilmiştir. Onun ümmeti, üstün ahlâkın temsilcileri olmuştur. Onlarda aşırılık yok, itidal vardır. Allah katında en büyük mükâfata erecek olanlar da Hz. Muhammed (s.a.v.)in ümmetidir. Kendisinin, bir hadîslerinde şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "’Ümmetimden yetmiş bin kişi, hesapsız (sorgusuz) cennete girecektir.’ O böyle söyleyince ashabdan Ûkkâşe ibn Muhsın: (Ya Resulâllah, duâ et, Allah beni de onlardan yapsın’ demiş, Allah'ın Resulü: ‘Allahım, bunu da onlardan yap’ diye duâ etmiştir. Sonra Ensardan bir adam, kendisine de aynı şekilde duâ etmesini Allah'ın Resulünden istemiş, Allah'ın Resulü: "bu konuda Ûkkâşe seni geçti (bu hakkı o aldı)!" demiştir. (Müslim, İmân: bâb: 94, hadîs: 367, 369; Buhârî, Rikak: 21, 50, Bed'u'l-halk: 8, Libâs: 18;,..) Âyet dikkatle okunursa: "İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz.” sözüyle anlatılan işlerin, en hayırlı ümmetin belirgin vasfı olduğu anlaşılır. Peygamber ve sahâbîleri, Allah'a inanıp iyiliği emir, kötülükten men görevini de lâyikiyle uyguladıkları için insanların en iyisi olmuşlardır. Eğer Kitap ehli de böyle inanıp bu görevleri yerine getirmiş olsalardı, kendileri için iyi olurdu. Gerçi onlar içinde de dinin ruhuna bağlı, temiz mü'minler vardır ama çokları dinin ruhundan uzaklaşmış, yoldan çıkmışlardır. Yoldan çıkmaları yüzündendir ki Hz. Muhammed'in yerleştirmeğe çalıştığı gerçeğe karşı gelmektedirler. Eğer onlar, dinlerinin ruhuna bağlı kalsalar, Allah'a imana, iyiliği emir ve kötülükten men'e çağıran bir Hak davetçisine karşı çıkmazlar, ona destek olurlar. Müfessirler, âynı âyetteki: “Kitâb ehli inansaydı, kendileri için iyi olurdu.” cümlesini, "Kitâb ehli Hz. Muhammed'e inansaydı, kendileri için iyi olurdu." şeklinde tefsîr etmişlerdir (Kurtubî, 4/173; 1/397). Oysa âyette iman geneldir ve Peygamber'den söz edilmemiştir. Âyet, Allah'a, doğru biçimde iman konusundadır. Yüce Allah buyuruyor ki: "Siz iyiliği emir, kötülüğü menetmek ve Allah'a inanmak suretiyle insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. Kitâb ehli de böyle layıkıyla Allah'a inanıp, bu imanın gereğini yapsalardı onlar için iyi olurdu.” Âyette istenen şey, insanı böyle güzel vasıflara sevk eden doğru imandır. Âyet, doğru imanı herhangi bir din veya cemaate mal etmiyor. (devamı yarın..)
|