SADAKA (9) PDF 
Salı, 12 Ağustos 2025 00:00

SADAKA (9)

 (...dünden devam)

Şu hadîs de gizlice sadaka vermenin önemini belirtmektedir:

“Allah dünyayı yaratınca dünya sallanmağa başladı. Allah dağları yaratıp dünyanın üstüne koydu, dünya istikrar buldu. Melekler dağların gücüne hayret edip sordular:

– Ya Rabbi, dediler, senin dağlardan daha güçlü bir yaratığın var mı?

– Evet, demir, dedi.

– Ya Rabbi, demirden daha güçlü bir yaratığın var mı, dediler.

– Evet, ateş, dedi.

– Ya Rabbi, ateşten daha güçlü bir yaratığın var mı, dediler.

– Evet, su, dedi

– Ya Rabbi, sudan daha güçlü bir yaratığın var mı, dediler.

– Evet, rüzgâr, dedi.

– Ya Rabbi, senin rüzgârdan daha güçlü bir yaratığın var mı dediler.

– Evet, sağ eliyle verdiği sadakayı sol elinden gizleyen Âdem oğlu (rüzgârdan da güçlüdür) buyurdu.”[1]

Bu âyette: Onları doğru yola iletmek sana düşmez. Dilediğini doğru yola ileten Allah'tır. Sizin yaptığınız iyilikler kendiniz içindir. Çünkü Allah rızâsı için veriyorsunuz, verdiğiniz her hayır size tastamam verilir, hiç hakkınız yenmez” buyurulmaktadır.

272. âyetin iniş sebebi hakkında birkaç rivâyet vardır. Bunlardan mürsel bir rivâyete göre gûya müslümanlar, başlangıçta fakir olan zimmet ehline (gayri müslim tebeaya) sadaka verirlermiş. Allah'ın Elçisi onlara: "Sizin dininizde olmayanlara sadaka vermeyin" demiş. Bunun üzerine bu âyet inmiş. Yahut Peygamber'e sadakalar (zekâtlar) getirilmiş. Bir Yahûdî gelip kendisinden sadaka istemiş, Peygamber: "Müslümanların sadakası sana verilmez” demiş. Yahudî biraz gidince "Onları yola iletmek sana düşmez” âyeti inmiş[2].

Bu tür tutarsız, Kur’ân'ın ruhuna ters rivâyetler, hep bazı câhil fakîhlerin, müslüman olmayanlara zekât verilmez görüşünü desteklemek için uydurulmuş sözlerdir, Peygamber'e iftirâdır. Çünkü bu sûre indiği zaman müslümanlar arasında zimmet ehli yok idi. Medîne ve yöresinde yaşayan yahudîler ise bölgenin en zengin insanları idiler. Müslümanlardan gelip sadaka isteyecek durumda olmadıkları gibi zimmet ehli de değillerdi. Çünkü onlar o toprakların sahibi idiler. Müslümanlar oraları feth ile ellerine geçirmemişlerdi ki onlar kendi yurtlarında zimmet ehli olsunlar. Sadece Hayber halkı zimmet ehli olmuştur ki hicretin yedinci yılında vukubulan Hayber Gazvesi de, bu sûrenin inişinden çok sonra olmuştur.

(devamı yarın..)


[1] . Tirmizî, Kitâbu't-tefsîr: 96

[2] . Kurtubî, el-Câmi‘ li Ahkâmi’l-Kur’ân: 3/337

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş