SADAKA (2) PDF 
Salı, 05 Ağustos 2025 00:00

SADAKA (2)

(...dünden devam)

Bakara: 92/196. âyette kurbandan önce traş olan engellenmiş hacının, oruç, yahut sadaka, ya da nüsük (ibâdet, kurban) gibi bir fidye vermesi öngörülmektedir.

263- Güzel bir söz (söylemek) ve affetmek, peşinden eziyet gelen sadakadan iyidir. Allah, zengindir, halîmdir. 264- Ey inananlar, insanlara gösteriş için malını verip Allah’a ve âhiret gününe inanmayan adam gibi, başa kakmak ve eziyet etmekle sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Öylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan şu kayaya benzer ki, bir sağnak indi de (üstündeki toprağı silip süpürerek) onu sert bir taş halinde bıraktı. (Böyleleri,) Kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah, kâfir toplumu doğru yola iletmez. 265- Allah’ın rızâsını kazanmak ve ruhlarındaki(imâ)nı kökleştirmek için mallarını harcayanların durumu da tepe üzerinde bulunan bir bahçeye benzer ki, bol yağmur değince ürününü iki kat verdi. Yağmur değmeseydi bile çisenti olurdu. Allah yaptıklarınızı görmektedir. 266- Biriniz ister mi ki kendisinin, altından ırmaklar akan, içinde her çeşit meyvası bulunan, hurmalardan ve üzümlerden oluşmuş bir bahçesi olsun; kendisinin üstüne tam ihtiyarlığın çöktüğü, âciz çocuklarının da bulunduğu bir sırada birden ateşli bir kasırga gelsin de bahçeyi yakıp kül etsin? Allah, düşünesiniz diye size âyetleri böyle açıklıyor. 267- Ey inananlar, kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkardığımız nîmetlerin iyilerinden (Allah için) verin, kendiniz (utandığınızdan ve iğrendiğinizden dolayı) göz yummadan alamayacağınız kötü şeyleri sadaka vermeye kalkmayın. Bilin ki Allah zengindir, övülmüştür.” (Bakara: 92/263-267)

Bu âyetlerde güzel sözün, başa kakmadan iyi olduğu belirtilmekte ve başa kakmak suretiyle sadakaların boşa çıkarılmaması emredilmektedir.

“263. âyette, güzel, kibar konuşmanın ve insanları bağışlamanın, sadaka verip ardından başa kakarak insanları incitmekten iyi olduğu vurgulanmaktadır. Önemli olan kişinin iyi niyeti, güzel ahlâkı, nazik davranışıdır. Yaratıkları incitmek Yaratan’ı incitir. Bundan dolayı âyetin sonunda Allah’ın zengin ve halîm olduğu belirtilmektedir. Allah zengindir, yani kimsenin sadakasına muhtaç değildir. Ancak verdiği mal, servet ve imkânlarla kullarını denemektedir. Sadaka verip başa kakmak, Allah’ı kızdırır. Ama Allah halîmdir, acele ile kullarını hemen cezâlandırmaz. Uslanmaları için insanlara fırsat verir. Fakat O’nun halîm olması, haksızları hiç cezâlandırmayacağı anlamına gelmez. Öyle ise imkânı olanlar, yapacakları yardımı Allah için yapmalı, fakat yardım ettiği kimselerden aslâ bir karşılık beklememelidirler. Yardımlarının karşılığını Allah verecektir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş