HOLLANDA ANILARIM (16) PDF 
Cumartesi, 02 Ağustos 2025 00:00

HOLLANDA ANILARIM (16)

(...dünden devam)

O zaman tek çözüm yolu, Arapça veya Türkçe bilmeyen insanlara, en iyi bildikleri dil ile İslâm’ı anlatmaktır. Zaten dünyada yaşanmakta olan gerçek de budur. Nitekim ben, Amerika’da Wisconsin eyaletinin bir kasabası olan Kenosha’da birkaç Cuma namazını Arnavutlara ait bir camide kıldım. Burada imam cemaate önce Arnavutça hitabediyordu, sonra Arnavutça anlattıklarını, Arnavutça bilmeyenler için İngilizce anlatıyordu. İşte doğru olan budur. İnsanlara, anlayacakları dil ile hitabetmek gerekir.

İşte bizim Üniversite, böyle çaresizlik içinde. Bu durumda Üniversitenin, aşırı uçlara kayma ihtimali büyük. Bundan ötürü rahatsızım. Zaten bedava çalışıyoruz. Üstelik burada ismimiz de yıpranıyor.

Çarşamba günleri de dersim var. Öğleden sonra saat birde başlıyor, 3 saat sürüyor. Perşembe günleri genelde Almanya’ya gidiyoruz, Pazar günleri de dönüyoruz. Rotterdam-Bochum arası 250 km. 2,5 saat sürüyor. Şubat ayından itibaren de Almanya’da, Belediyeye ait “Cultur Centrum”da bize bir oda tahsis ettiler. Orada tefsir dersleri yapıyorum. Bunu on beş günde bir yapabiliyorum. Haftalık ama ben her hafta gidemiyorum. Ben gitmediğim zamanda Abdullah ders yapıyor.

Martın 12’sinde Almanya’da Stadt’ın yani Belediye’nin düzenlediği, Almanlara yönelik bir konferansım oldu. Salon hınca hınç Almanlarla dolu idi. Benim Türkçe olarak anlattıklarımı, asistanım Abdullah Almancaya çeviriyordu. Mükemmel bir tercüme. Gelenler pür dikkat dinliyorlardı. Salonda çıt yok, uyuyan da yok. Yalnız bizim 8-10 Türk’ten bir ikisi hariç. Onların gözleri süzülüyor, kafaları öne düşüyor ve tekrar toparlanmaya çalışıyorlardı. İçimden gidip onlara birer yumruk aşk etmek istiyordum. Neden uyudular? Çünkü anlattıklarım onlara göre felsefi. İlkokul mezunu olmayan kimseler, bu anlattıklarımdan ne anlar? İyi ama kardeşim anlamıyorsan, dinleyemeyeceksen gelme. Gelince de uyuma, dikkatle dinle. Uykun geldiyse orada uyuma, dışarı çık, yüzünü yıka, uykunu gider, sonra gel. Böyle konuşmacının iştahını kaçırmanın bir anlamı yok ki.

Bir buçuk yıl kadar Avrupa İslâm Üniversitesinde kurucu Rektör olarak çalıştıktan sonra ayrıldım ve Türkiye’deki kütüphanemde çalışmalarıma devam etmeğe başladım. Allah encamımızı hayreylesin, âhiret yolculuğumuzda imanımızı arkadaş eylesin!

 

***

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş