HOLLANDA ANILARIM (14) PDF 
Çarşamba, 30 Temmuz 2025 00:00

HOLLANDA ANILARIM (14)

(...dünden devam)

Gerçekten ertesi gün yapılan toplantıda Meuleman söz konusu öneriyi getirdi. Oylanmasını istedi. Kürdî dedi ki:

– Durun bakalım, ben buna muvafakat etmiyorum. Bu neden gerekti?

Dedim ki:

– Arkadaşlar, ben rektörlük istemiyorum. Hiçbir mevkide gözüm yok. Benim için bütün mevkiler geride kalmıştır. Dekanlığın kaldırılması hakkındaki bu teklif de benden gelmedi. Ancak bir üniversitede dekan bağımsız hareket edemez. Üniversiteyi kurarken arkadaşlar bana geldiler: Sen bizim başımız olacaksın, sana sormadan hiçbir şey yapmayacağız, dediler. Ama elli kişiye sordular.

Dr. Nedim dedi ki:

– Doğrusu, kuruluş sırasında biz Hoca’ya gittik, elini öptük. Ona bey’at ettik. Sonra da ona sormaz olduk.

Ben devamla dedim ki:

– Arkadaşlar, samimiyetle söylüyorum, benim yüzümden Üniversitede böyle bir inkılâba gerek yok. Dünya benim üzerime kurulu değil. Ben rektörlük falan istemiyorum. İstediğiniz birini rektör yapınız, dedim ve kalkıp odadan çıktım.

Dr. Nedim ile Marzuk arkamdan koştular. Sarıldılar:

– Sen nereye gideceksin? Sen gidersen vallahi biz de gideriz. Olmaz, seni bırakmayız, dediler, öptüler ve yalvara yalvara, sonunda dönüp yerime oturmamı sağladılar. İşte o zaman Dr. Kürdî dedi ki:

– Üstat Ateş giderse bu Üniversite devam etmez, kapanır.

Böylece yapılan oylamada ittifakla dekanlık kaldırılıp rektörlükle birleştirildi. Ben daha önceden böyle bir şey düşünmemiştim. Sonra haber aldığıma göre bu operasyondan hocalar da, talebenin çoğunluğu da memnun olmuş.

Üniversitede dersler veriliyor. Ama binanın Mart, Nisan 2002 kirası verilememiş. Para yok. Aslında kira paraları, bizim Ramazan ayında sağlayabildiğimiz bazı yardımlarla ve öğrencilerin yatırdıkları aidat taksitleriyle ve Prof. Ağırakça’nın da Almanya’dan toplayıp getirdiği yardımlarla karşılanıyordu. Bu arada hocalara da 300-400 gulden yol parası veriliyordu. Ama son zamanlarda öğrencilerin %60’ı, kalan 2-3. taksitlerini ödememişti. Devam eden öğrencilerin sayısı da hemen yarı yarıya azaldı. Demek ki öğrencilerin Üniversiteye bağlılıkları ve güvenleri azalmıştı. Hele son sınıf öğrencileri, aslında gelirleri yerinde olan öğretmenler olmasına karşın, hiçbiri taksidini ödemiyordu. Her iki Üniversite de özellikle son sınıf öğrencilerinin mevcudiyetine muhtaç. Çünkü onlar bu yıl mezun olurlarsa Üniversite, bunların diplomalarının denkliğinin tanınması için Eğitim Bakanlığına başvuracak. Bu başvurunun yapılabilmesi için öğrencilerin mezun olmaları gerekir.

(devamı yarın...)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş