HOLLANDA ANILARIM (9)

(...dünden devam)

Bir gün Milliyet Gazetesinden bir yazar, bana telefon edip Hollanda’da kurulan İslâm Üniversitesi hakkında bilgi istedi,

– Bu konuda bir açıklama yazıp bana fakslar mısınız? Dedi

Ben de zaten Üniversitenin tanınması için böyle bir fırsat arıyordum. Aşağıdaki açıklamayı yazıp gönderdim:

AVRUPA İSLÂM ÜNİVERSİTESİ

Beş yıl önce Hollanda’da “Rotterdam İslâm Üniversitesi” adıyla özel bir Vakıf Üniversitesi kurulmuş. Bu müessesin kurucusu, 2000 yılı sonlarında beni, adı geçen Üniversite’de ders vermek üzere dâvet etti. 15 Ocak 2001 tarihinde bu dâvete icabet ettim. Önce Tefsîr Bölümü başkanlığı görevini verdiler. İki ay sonra da Rektörlük Kurulu Başkanlığını uygun gördüler.

Gerçi Üniversite’de rektör, rektörlük kurulu başkanı vardı ama, aslında yönetim onların üstünde bulunan Kurucunun elinde idi. Maalesef öğrenciler ve hocalar, yönetim tekelciliğinden şikâyetçi idiler. Elbette Üniversite’yi kuranların, Avrupa’da böyle bir öğretim kurumunu başlatma erdemleri vardı ama, tekelci anlayış da insanlarda kuşku uyandırmıştı. Gerçekten yönetim ve öğretim, bizim alışageldiğimiz bilimsel ve açık bir platformda gelişmiyordu. Bu durumu sezince, görevden ayrılıp Türkiye’ye döndüm.

Henüz ben Hollanda’da iken bazı Türk hocalar, yeni bir üniversite kurma isteklerini bana iletmiş ve benden kurulacak Üniversitenin başkanlığını kabul etmemi rica etmişlerdi. Bir vakıf kuruldu. Hollanda’da vakıf kurmak, özel üniversite açmak, kolaydır; kanunlara uygunluk koşulu dışında kayıt ve şartı yoktur.

Ben, kurulacak üniversitenin, daha genele hitabetmesi için “Avrupa” adını taşımasını önermiştim. Böylece Hollanda’nın, Amsterdam’dan sonra ikinci büyük kenti olan Rotterdam’ın 5 km. mesafedeki kasabası Schidam’da, “Avrupa İslâm Üniversitesi” kuruldu. Ben de Eylül 2001 başlarında Hollanda’ya gittim. Yapılan mütevelli hey’et toplantısında kurul, beni rektör seçti.

Eski Üniversitenin tamamının buraya geçmesi konusunda tüm hocaların ittifakı sağlanmış iken, sonradan bir cemaat, o üniversiteyi, kendi cemaatleri adına satın alma yoluna gitmişler; dolayısıyla o Üniversite de, asıl kurucusundan, bu cemâate intikal ederek varlığını sürdürmektedir.

Üniversite deyince, Türkiye’deki anlamda görkemli binalara, bağımsız fakültelere sahip bir kuruluş hatıra gelir ama, henüz kuruluş aşamasında olan Üniversite, gayet mütevazi şartlar içinde doğmuştur. Henüz Hollanda Devletinin desteği olmadığı gibi, önemsenecek ölçüde maddî bir halk desteği de yoktur. Hali hazırda hocaların fedâkârlığıyla ayakta durmaktadır. Çünkü burası devletten de, çeşitli kliklerden de bağımsız bir bilim kuruluşudur. Sırtını herhangi bir cemaate dayamış değildir. Kliklere, cemaatlere dayanan kuruluşlarda bilim yapılmaz, bağnazlık yayılır.

Üniversite, şimdilik sadece İlâhiyat Fakültesi’nden ibarettir. Fakültemiz, bir yılı hazırlık olmak üzere beş yıl sürelidir. Hazırlık sınıfında, Fakültedeki derslerin takibedilebilmesi için Arapça öğretilmektedir. Dil yeterliğini ispat edenler, doğrudan birinci sınıfa başlayabilirler. Fakülte, lise ve dengi okul mezunlarını kabul etmektedir. Ayrıca İslâm hakkında bilgilenmek isteyenler için de iki yıllık Fakülte öncesi Enstitümüz vardır. Burada okumak isteyenlerden diploma aranmaz. Çünkü bunlar, diploma için değil, sadece bilgilenmek için gelmektedirler.

(devamı yarın...)