HOLLANDA ANILARIM (6) PDF 
Pazar, 20 Temmuz 2025 00:00

HOLLANDA ANILARIM (6)

(...dünden devam)

Şimdi eğer siz sahip çıkarsanız, bu üniversiteden, memleketini seven bilim adamları yetişir. Yoksa sonunda Diyanet’in aleyhinde olur.

– Olur hocam, dedi, ben şimdi Elâzığ’dayım. Esasen bizim de Hollanda’da bir üniversite açma düşüncemiz var. Bizim girişimimizle sizin gücünüzü birleştirmeğe çalışalım. Ben Ankara’ya dönünce seni arayacağım, yarın Ankara’ya dönüyorum, ben yarın seni ararım, dedi ama aramadı.

Bu arada Amerika’ya gittim. Bir süre kaldıktan sonra Türkiye’ye döndüm.

TEKRAR HOLLANDA’YA DÖNÜŞ:

Hollanda’dan Nedim Bahçekapılı telefon ederek vakfın kurul­du­ğunu, Üniversite binasının kiralandığını, 18 Ağustos’ta resmen açı­lış yapılacağını söyledi.

– Hocam ne zaman geleceksiniz? Dedi.

– İnşaallah Eylül’ün 5’inde geleceğiz.

Ve biz 5 (veya 6) Eylülde Amsterdam’a uçtuk. Bizi almak için Prof Dr. Ahmet Ağırakça ile Dr. Nedim Bahçe­kapılı gelmişlerdi. Ağırakça, başka bir misafiriyle buluşmak için Amsterdam’da kaldı, Nedim Bey bizi alıp güney Rotterdam’da, geçen yıl da 4 ay oturduğumuz eve, Rizeli Zekeriya’nın evine ge­tirdi.

REKTÖRLÜĞÜM:

Rotterdam’a geldiğimiz hafta içerisinde Üniversite Yönetim Kurulu toplandı. Johan Meuleman’ı Vakıf başkanı seçmişlerdi. Meuleman, toplantı başlangıcında benim rektör olduğumu söyledi. Ben dedim ki:

– Her şey seçimle olmalı. Seçim yapalım ve arkadaşlar kimi is­terlerse o rektör olsun. Tayin ile rektörlük olmaz.

Gizli oyla rektör seçimi yapıldı. İki kişi hariç hepsi Süley­man Ateş diye yazmışlardı oy pusulasına. İki kişiden biri ben idim. Ben Kürdî’nin adını yazdım. Bir kişi de Ahmet Ağırakça diye yaz­mıştı. Acaba bu kim idi? Sonradan anladığıma göre bu zat, Ahmet Ağırakça’nın kendisi idi.

Sonra dekan seçimi yapıldı. Ahmet Ağırakça dekan; Nedim Bahçekapılı, Marzuk rektör yardımcısı, Bağdadî de dekan yardım­cısı seçildi.

Üniversite deyince Türkiye’deki anlamda öyle ihtişamlı bi­na­lara, bağımsız fakültelere sahip bir kuruluş düşünülmesin. Burası, bir yılı hazırlık, dört yılı Fakülte olmak üzere beş yıllık bir tek fa­külteden ibarettir. Yeterliliğini ispat edenler hazırlık okumadan birinci sınıftan başlayabilirler.

Üniversitenin kuruluş amacı, doğru İslâm’ı bilimsel olarak öğretmektir. Bu bir zarurettir. Çünkü kırk yılı aşkın bir zamandan beri Avrupa ülkelerine yerleşmiş ve artık yarısından fazlası bura­ların vatandaşı olmuş bir Türk cemaati vardır. Bunların sayısı mil­yonları bulmaktadır. Ayrıca Marokan, Cezayir, Tunus, Mısır, Su­dan, Filistin, Suriye, Irak gibi çeşitli Arap ülkelerinden; Somali, Af­ganistan, Pakistan, Bangladeş gibi İslâm ülkelerinden ve Hol­landa’nın eski sömürgesi olan Güney Amerika ülkesi Surinam’dan gelip Avrupa’da yaşayan Müslümanların sayısı otuz milyonu aşmış durumdadır.

(devamı yarın...)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş