HOLLANDA ANILARIM (1)

(...dünden devam)

14 Ocak 2001 tarihinde Hollanda’ya gittim. Hollanda’nın Rotterdam kentinde, üç dört yıl önce özel bir İslâm Üniversitesi açılmıştı. Dr. Cemal Yılmaz (Damra)nın kurduğu vakfa bağlı olan bu özel Üniversitenin sadece bir fakültesi vardı. İşte bu fakültede ders vermek üzere çağrılmıştım. Bilet gönderdiler. Ailemle birlikte Amsterdam’a uçtuk.

Hava alanında bizi rektör yardımcısı Nedim Bahçekapılı ve İlâhiyat Fakültesi dekanı Prof. Ahmed Ağırakça karşıladı. Bir gece Harlem’de bir otelde kaldık. Ertesi gün soğuk bir kış günü idi. Sabahleyin saat 9 sularında Nedim Bey gelip beni arabasına aldı. Rotterdam’a geldik, Üniversiteye uğradık.

Bize İstanbul’da kalacağımız yerin hazır olduğunu söylemişlerdi. Ama öyle bir şey yoktu. … On beş gün kadar bir cemaatin medrese olarak kullandıkları bir evin üst katında konuk ettiler beni. Orada yatıp kalkmak zorunda kaldım.

Sonra Türklerin oturduğu bölge olan Güney Rotterdam’da döşeli bir daire bulundu. Kirasını Üniversite karşılamak üzere anlaşmışlar. Burada dört ay kaldık. Üniversitede haftada 10 ders veriyordum. İki sömestr ders verdim. Her term iki buçuk aylık bir süreyi kaplıyordu.

Üniversiteyi Süleyman Damra kurmuş. Hollanda’da sığınmacı olarak yaşayan bazı Arap hocaları, öğretim üyesi olarak çalıştırıyor. Bunların çoğunluğu Mağrib’den, bir kısmı Irak’tan, Mısır’dan gelmişler. Hollanda’da oturumu olanlar, Belediye’den işsizlik parası alıyorlar. Damra da onlara ayda 500 gulden kadar yol parası veriyor.

İlk kuruluşta rektör, Damra’nın kendisi imiş. Fakat zamanla henüz kariyeri, üniversiter unvanı olmayan birinin rektör olamayacağını anlamış. Bir rektör atamış. Türkiye’de Prof. Dr. Ahmet Ak­gündüz’ü cazip tekliflerle getirtmiş. Nur Cemaatinden olan Akgündüz’ü Vaktiyle Nur Cemaatine sempatisi olan Sakarya Üniversitesi rektörü, bir Fakülteye dekan olarak atamışken yönetim değişince Ahmet’i görevden uzaklaştırmışlar. Ahmet istifa etmek zorunda kalmış.

Ancak Prof. Ahmet Rotterdam İslâm Üniversitesi rektörü olduktan birkaç gün sonra gazetecilerle yaptığı bir mülâkatta kullandığı bir cümle yüzünden Hollanda basını kendisi aleyhinde acımasız bir karalama kampanyası başlatmış. Ve Damra’dan bu hocanın uzak-laştırılması istenmiş. İşte Damra’nın, Üniversite aleyhindeki bu olumsuz havayı dağıtmak üzere beni çağırdığı anlaşılıyor.

(devamı yarın...)