SEFERLİK HAKKINDA (1)

Değerli büyüğüm. Öğlen (Ordu(evimden İstanbula arabamla hareket ettim.Gece İstanbulda olacağım.Bu sürede yolda namazlarımı farzları iki rekat olarak kıldım.Çocuklarımın evine gidiyorum bir iki ay kalmayı düşünüyorum..Yarın ve sonrası orada kılacağım namazlar da dönene kadar  seferi mi sayılırım.Yoksa tam olarak mı kılmam lazım.. Bilgilendirmenizi rica edeceğim. Saygılarımla...

Cevap: Gideceğin yerde on beş günden fazla kalmayı düşünüyorsan se1eri değilsin. Namazlarını tam kılacaksın. Ayrıca Kur'an'dan anladığımıza göre namazın kıla kılınacağı sefer savaş gibi tehlike bulunan seferlerdir. Siz oğlunuzun evinde veya yazlık gibi kendi evinizde kalacaksanız orada zorluk söz konusu değil, insanın ayrı şehirlerde iki evi varsa seferi olmaz. Namazlarını tam kılar. Ama yol esnasında seferi sayılır. Hasılı seferilik, zorluk bulunan yolculuklar için konulmuş bir hükümdür. 

İslam İlmihali adlı eserimizden seferilik hakkındaki bazı hükümler:

MİSAFİR (YOLCU) NAMAZI 

Misafir, yolcu demektir. Misafirin karşıtı "mukîm"dir. Sefer ve müsaferet yolculuktur. Bunun karşıtı, "hazar" ve "ikāmet'tir. Sefer, belirli bir mesafeye gitmektir. Orta bir yürüyüşle üç günlük, yani on sekiz saatlik mesafeyi aşmak, seferdir. Senenin en kısa günlerinde üç günlük yola giden misafir sayılır. Orta yürüyüş, kafile devesi ve yaya yürüyüşüdür. 

Seferde mesafe, kafile devesi veya yaya yürüyüşle günde altı saat yürümek şartiyle üç günlük yol kabul edilmiştir. Yürüyüş orta bir yürüyüş olacaktır. 

Çok acele veya çok yavaş yürüyüş mu'teber değildir. Faraza yaya üç günde gidilecek yolu uçak ile beş dakikada gitmiş olan, yine seferi sayılır. Veya yaya üç günde gidilecek yolu kağnı arabasiyle beş günde giden de yine seferi olur. 

Bugünkü ölçülerle bu mesafe, 80,640 km'dir ki takriben 81 km. kabul edilir[1]. 

Bu, yolun düzlüğüne göredir. Eğer yol, dağdan geçiyorsa yine normal yürüyüşle üç gün gitme nazara alınır. Dağda daha az mesafe gitmek, hükmü değiştirmez. 

Denizde ise mu'tedil esen rüzgâr ile yürüyen geminin alacağı üç günlük yol hesabedilir. 

Seferde namazları kısaltma ruhsatı verilir. Fakat Hanefî mezhebine göre bu ruhsat, gerçek ruhsat değil, mecazi ruhsattır. Gerçek ruhsatta insan, isterse verilen ruhsatı tutar, isterse tutmaz. Meselâ, insan isterse mest giyer, isterse giymez. Mecazî ruhsat ise böyle değildir. Onda verilen ruhsatı yapmak zarurîdir.  

(devamı yarın..)