ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRMEK (2) |
Cumartesi, 02 Kasım 2024 00:00 | |||
ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRMEK (2)(...dünden devam) Fakat müşriklerin taptıkları tanrıların hepsi cansız değildi. Bu bakımdan inâs'ın kadınlar mânâsına gelmesi, daha kuvvetlidir. Çünkü müşriklerin tanrılarının çoğu, kadın ismi taşırdı. el-Lât, el-Menât, el-'Uzzâ gibi. Ayrıca müşrikler, melekleri de Allah'ın kızları kabul ediyorlardı. Kadın telâkki ettikleri birtakım boş, kuru isimlere yalvarmakta, onlardan meded ummakta idiler. Bu tür düşünce ve inançların hepsi boştur. Böyle şehvet kabarmasının ortaya çıkardığı kadın tanrılara yalvaranlar, aslında Allah'ın lânetine uğramış şeytandan başkasına tapmamaktadırlar. Çünkü onların kafalarına bu düşünceleri yerleştiren, onları şehvetlerinin tutsağı yapan, kafalarına hurafeleri, vehimleri yerleştiren şeytandır. Bu âyette şeytân, merîd sıfatıyla nitelendirilmiştir. Merîd: âsî, itâat etmeyen; hayırdan, iyilikten tamamen arınmış demektir. Yaprakları dökülüp çıplak dalları ortaya çıkan ağaca şecerun merdâ denir. Şeytân da yaprakları dökülen ağaç gibi iyilik ve meziyetlerden arınmış, kendisinde şerden başka bir şey kalmamıştır. İşte, şeytanın vesvesesiyle bunlar, boş kuruntulara saplanmışlar, Allah'ın yarattığı şeyleri değiştirmeğe, çirkinleştirmeğe kalkmışlar, hayvanların kulaklarını yarmışlar, onları kısırlaştırmış, yaratılış biçimini değiştirmişlerdir. 119’ncu âyette işaret buyurulan hayvanların kulaklarını yarma, Allah'ın yaratışını değiştirme şöyle olurdu: Araplar, bir dişi deve beş defa doğurur, beşincisi erkek olursa Bahîre dedikleri o hayvanı putlarına adarlar, kulağını yarıp salıverirler, artık onu hizmette kullanmazlar, su ve otlaktan menetmezler, kesmezlerdi. Hayvanın kulağını yarmak, Allah'ın yarattığı tabii biçimini bozmak, onu çirkinleştirmektir. "Allah'ın yaratışını değiştirecekler" cümlesi, Allah'ın yarattığı doğal şekli değiştirecekler, demektir. Bu, fıtratı değiştirme, bozma, çirkinleştirmedir. Tek Allah'a kulluk etmek demek olan İslâm da tabiî, insanın yaratılışına uygun dindir. Buna şirk karıştırmak da fıtratı bozmak anlamına gelir. Yüce Allah: "Sen yüzünü, Allah'ı birleyici olarak doğru dîne çevir: Allah'ın, insanları yarattığı fıtrata (yaratılış yasasına) uygun olan dine. Allah'ın yaratması değiştirelemez. İşte doğru din, odur.” (Rûm: 30) buyurmuştur. Bu, Allah'ın fıtratını değiştirmeyiniz, insanları tabii halinde bırakınız demektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) de: "Her çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra onun ana babası, onu ya Yahudi, ya Hıristiyan, ya da mecusî yapar. Nasıl ki hayvan da bütün organları tam bir hayvan doğurur. Hiç kulağı kesik görür müsünüz?'' (Buhârî, Cenâ'iz, bâbu mâ kîle fî evlâdi'l-müşrikîn) buyurmuştur. (devamı yarın..)
|