NAMAZLARIN CEM‘İ (3) |
Çarşamba, 14 Ağustos 2024 00:00 | |||
NAMAZLARIN CEM‘İ (3)(...dünden devam) Yani: Gündüzün iki ucunda; geceye yakın olan zamanlarında namaz kılınız, demek olur. Buna göre güneşin doğmasından biraz önce ve batmasından hemen sonraki zamanlar, gündüzün uçları, geceye de yakın olan zamanlarıdır. Öyle ise âyette emredilen namazlar, İbn Abbâs ve Hasan Basrî’nin dedikleri gibi sabah ve akşam namazlarıdır. Ancak İsrâ Suresinin 79. âyetinde Peygamber’e, geceleyin Kur’ân okuyup ibâdet etmek üzere uyanması emredilmektedir. Bakara Sûresinin 238. âyetinde de inananlara, bütün namazları ve orta namazı korumaları emredilmektedir ki kanâatimize göre orta namaz, Peygamber’in çok dikkatle uyguladığı gece (teheccüd) namazıdır. Peygamberimiz, kendisine emredilen bu üç vakitten ayrı olarak öğle ve ikindi vakitlerinde de namaz kılmıştır. İşlerin çok sıkı, toplumsal ilişkilerin yoğun olduğu bu çağda –ileriki çağlarda bugünkünden çok daha ağır ve yoğun şartların doğacağı muhakkaktır– Müslümanlar, zorunlu hallerde namazları cem‘edebilirler. Fabrikada, özellikle Avrupa’da çalışan işçilerimiz, öğle paydosunda öğle ile ikindiyi; gece vardiyesinde çalışanlar da akşamla yatsıyı takdim veya te’hîr cem‘iyle birlikte kılabilirler. Namazı cemâatle kılmak hedeftir. Böylece Müslümanlar üç vakitte toplanıp beş namazı cemâatle kılma feyzine ulaşırlar. Namaz için gönlün boş, huzurlu zamanların seçilmesi önemlidir. Huzursuz namaz gerçek namaz değil, bir şekildir. Gerçek namaz, kulun gönül huzuru ile kendisini Allah’a teslîm ederek, daha doğrusu tam Müslüman olarak kıldığı namazdır. Onun için Kur’ân’da, namaz için, insanın en huzurlu olacağı gündüzün uçları ile gece sâatleri seçilmiştir. Gündüz ise çalışmaya ayrılmıştır. Müzzemmil Sûresinin 1-7. âyetlerinde Hz. Peygamber’e gece kalkıp ibâdet etmesi emrediliyor; gece ibâdetinin daha etkili olduğu belirtiliyor ve çünkü gündüzün yapacağı çok işi olduğu vurgulanıyor:“ Çünkü gündüz, senin uzun süre uğraşacağın şeyler vardır.” Bu demektir ki gündüzün çalışıp çabalama, iş güç zamanı olduğundan, insanın zihni birçok işte dağınık olacağından gece sâatleri ibâdete daha uygun görülmüştür. Özellikle teheccüd namazı, son derece önemlidir. Çünkü biraz uyuyunca dinlenmiş olan fikirle kalkıp gönül sadece Allah’a verilerek, yani tam ihlâs ile kılınan namazın ruh üzerindeki etkisi büyüktür. Bunun içindir ki yüce Allah: “Gerçekten gece kalkıp ibâdet etmek daha oturaklı ve etkilidir!” buyurmuştur. (devamı yarın..)
|