NAMAZLARIN CEM‘İ (1) |
Pazartesi, 12 Ağustos 2024 00:00 | |||
NAMAZLARIN CEM‘İ (1)
Bir konferansımda, dinleyenlerden bir hanımefendi: “İş yerinde namaz kılamıyorum. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını yatsı namazından sonra kılabilir miyim?” diye sordu. Onu şöyle yanıtladım: Kur’ân-ı Kerîm, namaz için üç vakit belirlemiştir. Bunlar, gündüzün iki ucu ile, gecenin, gündüze yakın bir kesimidir. İsrâ:78-79. âyetlerde Hz. Peygamber’e, dülûku’ş-şems (güneşin sarkmasın)dan, gecenin alacakaranlığına değin ve bir de tan yeri ağarırken namaz kılması emrediliyor; ayrıca gecenin bir kısmında da uyanıp ibâdet etmesi, bu suretle Allah’ın, kendisini makam-ı mahmûda (yüce bir mevkie) ulaştırabileceği bildiriliyor. Dülûku’ş-şems: güneşin eğilmesi, kayması demektir. Güneşin eğilmesi iki anlama gelebilir: Ufkun altına doğru sarkması; günün ortasında göğün orta noktasından sağa kayması. Birinci anlamda dülûku’ş-şems akşam vaktini belirler. Hz. Alî, Abdullah ibn Mes‘ûd, Sa‘îd ibn Cübeyr, Neha‘î, Mukatil, Dahhâk ve Süddî bu görüştedirler. İkinci anlamda dülûku’ş-şems öğle vaktini belirler. İbn Abbâs, İbn Ömer, Câbir, Atâ, Katâde, Mücâhid ve Hasan bu görüştedirler. Maamâfîh, İbn Abbâs ile Mücâhid’in birinci görüşte olduklarına dair de rivâyet vardır . Dikkat edilirse birinci görüş sahiplerinin, sahâbîler (Peygamber’in uygulamasını bizzat gören arkadaşları); ikinci görüş sahiplerinin ise daha çok tâbiîler olduğu anlaşılır. Bu da Kur’ândaki vaktin, zamanla nasıl üçten beşe kaydırıldığını gösterir. Gerçi iki anlam muhtemel görünmekle beraber bize göre birinci anlam daha güçlüdür. Dülûku’ş-şems ile kastedilen akşam vaktidir. Çünkü Hûd: 114. âyette de, yine Hz. Peygamber’e, gündüzün iki ucunda ve geceye yakın zamanlarında veya diğer bir kırâate göre geceye yakın bir zamanda namaz kılması emrediliyor. İsra 78. âyette Peygamber’e, güneşin sarktığı,yani battığı zaman, tan yeri ağardığı zaman ve gecenin bir kısmında namaz kılması emredilmiştir. Çünkü ğasak ortalık karardığı zaman, gecenin ilk sâatleri demektir ki yatsı vaktine karşılıktır. Yani güneşin batmasından itibaren alacakaranlığa kadar olan zaman, namaz zamanıdır. Hz. Peygamber’e bu zaman içinde namaz kılması emredilmiştir. Zulefen mine’l-leyl veya bir kırâate göre zulfen mine’l-leyl İsrâ Sûresinde “mine’l-leyl e mine’l-leyli” sözcüğüyle belirtilen, gecenin gündüze yaklaştığı seher vaktidir. İsrâ 78-79. âyetlerin emriyle, Hûd: 114. âyetin emri aynıdır. (devamı yarın..)
|