KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (18) |
Perşembe, 30 Mayıs 2024 00:00 | |||
KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (18)(...dünden devam) Milli Gazete de o sıralarda aşağıdaki röportajı yaptı: Çağdaş Tefsir üzerine Prof. Dr. Süleyman Ateş ile.. 1, 2 Allah (C.C) Bütün Âlemlerin Rabbidir. 31 TEMMUZ 1989 PAZARTESİ - Hocam, kısaca okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız? - 1933 yılında Elazığ’ın merkez köylerinden Tadım’da doğmuşum. On yaşımda Kur’ân-ı Kerim’i hıfz ettim, çeşitli hocalardan ders aldım. 1953 yılında Elazığ’da açılan İmam-Hatip Okuluna kaydoldum. 1960 Haziranında adı geçen okuldan, aynı yılın Eylül Döneminde de Elazığ Lisesinden mezun oldum. 1960 yılında girdiğim İlahiyat Fakültesini, 1964 yılında bitirip bir yıl kadar Elazığ İmam-Hatip Okulunda öğretmenlik yaptım. Temmuz 1965 yılında A.Ü. İlahiyat Fakültesi Tefsir Kürsüsü Asistanlığına atandım. 1968 de doktor, 1973’de doçent, 1979’da profesör oldum. Altı ay kadar Almanya’da araştırma ve incelemelerde bulunduktan sonra Suudi Arabistan’da İmam Muhammed Üniversitesi’nin daveti üzerine gittiğim Riyad’da yedi yıl Tefsir dersleri okuttum. Oradan ayrıldıktan sonra bir yıl da Cezayir’de Emir Abdul-Kadir İslâm Üniversitesi’nde Tefsir ve İslâm Tasavvufu dersleri versim. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Tefsir ve Hadis Anabilim Dalı, Başkanı olarak görev yapmaktayım. -Tefsir nedir, kısaca açıklar mısınız? Fsr kökünden türeyen tefsir kelimesi, anlaşılması güç bir kelimenin gerçek anlamını açığa çıkarmak, izah etmek demektir, timi bir terim olarak Tefsir, Kur’ân-ı Kerim’in açıklamasıdır. Kur’ân-ı Kerim ayetlerinin manasını açıklayan ilme İlmu’t-tefsîr veya Tefsî-ru’1-Kur’ân denilir. Kur’ân-ı Kerim’in iyi bir tefsirini yapabilmek için, Kur’ân’ın indiği ortamın şartlarını, Kur’ân öncesi ilahi Kitapların içeriğini, Cahiliyye devri insanının düşünce yapısını iyi bilmek gerekir. -Çıkarmağa başladığınız Tefsirin özelliklerinden, ana hatlarıyla, muhtasar olarak bahseder misiniz? –Kur’ân-ı Kerim’i, inanmış, fakat objektif düşünen bir ilim adamının yaklaşımı ile açıklamağa çalıştım. Tefsir konusunda başlıca kaynak eserleri gözden geçirdim, fakat hükümde baz olarak bu eserleri değil, Kur’ân’ın kendisini aldım. Çünkü Kur’ân’ı en iyi tefsir eden, yine Kur’ân’dır. Onun, kendi kendini izahına ters düşen hiçbir izaha bağlı kalmadım. Yüce Allah, Kur’ân’ı iyi düşünenlerin, onda hiçbir ihtilaf, çelişki bulamayacaklarını bildiriyor ve bu özelliği, Kur’ân’ın, Allah tarafından indirilişinin en belirgin kanıtı olarak ileri sürüyor. Gerçekten Kur’ân’ın içine dalınca, müfessirlerin birbirine ters görüp biriyle ötekini neshettikleri birçok ayet arasında bir çelişki olmadığını, ayetlerin birbirini tamamladığını hayranlıkla gördüm. Tefsirimin bu temel hüviyeti yanında izlediğim metodu şöyle özetleyebilirim: Her sayfanın üstünde surelerin iniş ve tertip sırası rakamla gösterilmiştir. Ayet meallerinden sonra, ayetlerin içeriği özetlenmiş ve sonunda da ayrıntılı izahlar yapılmıştır. Özellikle hüküm ayetleri üzerinde daha geniş durulmuş ve mezheplerin görüşleri özetlenmiştir. Ayetlerin izahına yardımcı olan hadislerin kaynaklarıKur’ân’ın ruhuna ters düşen rivayetler alınmamıştır. İnsan ve kâinâtın yaratılışından söz eden ayetler, modern ilmin ışığı altında izah edilmiş, fakat zorlama yorumlardan kaçınılmıştır. Peygamberlerin kıssalarını anlatan ayetlerin tefsirinde de Kitab-ı Mukaddes’e de müracaat edilmiş, iki kitap arasında benzer ve ayrı yanlar tespit edilmiştir. (devamı yarın..)
|