KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (15) PDF 
Pazartesi, 27 Mayıs 2024 00:00

KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (15)

(...dünden devam)

– Hocam kitaplarınızdan hiç tenkid aldınız mı?

– Efendim, çok kıymetli tenkidler aldım ve on­lardan faydalandım. Onlardan birisini söyleyebili­rim. Gülşehir Belediye Başkanı, şimdi merum İbrahim Bilgin, eserlerimi, İlmihali ve Meali satır satır ve çok iyi bir niyetle okumuş. Benim göremediğim bazı ha­taları hatırlatmış ve onlardan çok istifade ederek ye­niden düzeltmeler yapmıştım. Kendisine huzurunuzda bir kez daha teşekkür ederim. Zaten mealimde kendisine teşekkür etmiştim. Böyle insanlar var. Tabii bun­lar insana yardımcı oluyor. İnsan her zaman hata ede­bilir. Hatadan salim olan Allah'tır. İyi tenkitler, ya­pıcı tenkitler, insanın daha düzelmesine, eserin daha gü­zelleşmesine yardımcı oluyor. Ama bir de sırf hasetten kaynaklanan tenkitler vardır ki, onları nazar-ı iti­bara almadım. Ama asabımı bozmuştur o kadar. Zâten onları hemen yırtıp atmışımdır.

– İnsan bir kitabı nasıl tetkik ederse daha çok istifade eder anlatır mısınız?

– Efendim, insanların kitapları, yazarına karşı bir ön yargı ile değil, fakat salim kafayla ve çok iyi niyetle okumaları gerekir. Öyle okumalarını tavsiye ederim. Öyle okurlarsa o zaman tenkitleri yapıcı olur. Sırf ten­kit etmek için, kusur bulmak için okurlarsa kusur bu­lunur. Ve o buldukları kusurlar da doğru değildir.

– Günlük yazı yazmak ister misiniz?

– Bizim yetişme tarzımız ve alışkanlığımızı ona pek müsait görmüyorum. Çünkü o tarz yazı, günlük olayların iyi takibiyle mümkündür. Bizim yetişme tarzımıza gelince biz meseleyi iyi tetkik ederiz. Araştırırız, onun için günlük pek yetiştiremeyiz. Biz bir yazı yazmak için, bir hafta çalışmamız lâzım veya 3-4 gün üzerin­de durmalıyız. Ama haftalık, 15 günlük yazıya alışığımdır. Diyanetteki görevim süresince Diyanet Gazetesi'nin baş yazısını ben yazıyordum.

– Kitaplarınızda size göre bir üslubunuzun olduğu muhakkak. Ancak daha değişik bir üslûb yaz­mayı düşünür müydünüz?

– Vallahi benim bütün hedefim, çocukluğumdan be­ri, samimi olarak söylüyorum öyle dua etmişimdir. Toplumdan bir şey beklemiyorum. Kur’ân-ı Kerîm'e aşığım ben. Onun anlaşılmasını istedim. Her za­man Kur’ân okurum. Her okuduğumda da bir şeyler anlarım. İnsanın içine çok şeyler doğuyor. Her şeyi ka­leme dökmek mümkün değildir. Zâten doğru da olma­yabilir, bunlar işârî şeylerdir. Demek istiyorum ki, Kur’ân'ın mânâsı tükenmiyor. Bir nûr'dur. Nur devam­lı ışık neşreder.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş