KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (11) PDF 
Perşembe, 23 Mayıs 2024 00:00

KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (11)

(...dünden devam)

– Hocam, ilk yazdığınız kitabınızda duyduğunuz heyecanı anlatır mısınız?

Kitap yazarını en çok sevindiren şey, yazdığı ki­tabı basıldığı zaman okuyabilmelidir. Ben, daha ta­lebelik zamanımda kitap yazmayı hayal ederdim. 1965 yılında asistan oldum ve 1966 yılında ilk eserim çıktı. "İslâm'a İtirazlar, Kur’ân-ı Kerîm'den Cevaplar" re­vaç buldu. Birkaç baskı yaptı. O anları şimdi anlatmam mümkün değil, çok sevindirmişti beni. Tabii insan bir gayeye ulaşabilmek için çok çaba harcar, o gaye çok yüksekte görünür. İnsan o gayeye ulaştıktan sonra onun fazla bir değeri kalmaz. Ama bu kitap hâlâ tazeliğini koruyor. Bir süre önce ZAMAN da füzyonla ilgili bir iktibas yapmıştı, o da beni çok sevindirdi.

– İlk kitabınızla, son yazdığınız kitap arasında mevzu ve uslub farklılığı var mıdır?

– Efendim, ilim adamları mutlaka kendilerini taze­lemek zorundadırlar. Daima araştırma yaparlar. Araş­tırma yaptıkça da yeni şeyler öğrenirler. Eskiden yap­tıkları bazı şeylerin hatalı olduğunu da anlayabilirler. Onları da değiştirirler. Bunlar kitaplarımızda böyle ol­muştur. İslâm'a İtirazlar çok değişikliğe uğradı. Di­ğer kitaplarım da öyle, her kitabımda mutlaka değişik­likler var. Ama tabii, bir noktaya geliyor ve orada du­ruyor. İşte İslâm İlmihali, fazla yapacağım bir deği­şiklik yok. Çünkü artık son şeklini almış vaziyette.

Kur’ân-ı Kerîm meali son olarak çok küçük bir değişikliğe uğradı. Çünkü kendi hatalarımı gördüm. Tefsirin içine girince bunu daha iyi anladım. İnsan tefsir yapmadan, meali güzel yapamaz. O da artık son şeklini almış vaziyette. Bu düşüncelerim böyle. Aynı şey yerinde sayıyorsa o araştırma yapmıyor de­mektir. Bence bir ilim adamının böyle olmaması lâ­zım. Araştırma yaptıkça, araştırmalarım beni iyi bir ne­ticeye götürüyorsa ben ona teslim olurum. Peşinen bir hüküm verip onun arkasından gitmem. O iyi bir çalış­ma değildir.

– Kitabınızda sizin düzeltme ihtiyacı duyduğu­nuz, hatâ kabul ettiğiniz şeylerden okuyucudan da bir hatırlatma oldu mu?

– Hayır. Okuyuculardan hatırlatanlar olmadı. Çünkü varsa o hatâlar, hemen hemen bütün meallerde vardır. Ben tefsirin içerisine girdikten sonra bu meallerin ha­talı olduğunu anladım. Ondan sonra bunları değiştir­me ihtiyacı duydum. Hattâ bazı hatâlar var ki, Kur’ân-ı Kerîm'in içine girerek 10-15 sene tefsirle uğ­raşınca hatâları anladım ve düzelttim. Şimdi ben onla­rı söylemek istemiyorum. Ki bunlar tercümelerde, me­allerde doludur.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş