KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (4) PDF 
Perşembe, 16 Mayıs 2024 00:00

KUR’ÂN SEVDASIYLA GEÇEN BİR ÖMÜR (4)

(...dünden devam)

Hücrede (Kur’ân Kursunda) bir yandan hıfzımı güçlendirirken, bir yandan da İzzet Paşa Câmiinde Ömer Efendi’den[1] tecvid ve kırâat dersleri alıyordum. Her gün olmasa da bu derslerim, kış ayları boyunca sürmüştür. Tabii yalnız ben değildim. Hafız Abdullah, Yusuf ve başka arkadaşlar da vardı derslerde.

85-90 yaşlarında bir pîr-i fânî olan Hacı Tefvik Efendi, bazı günler, öğle namazından sonra, o zamanki İzzet Paşa Câmiinde, çevresinde toplanan birkaç kişiye, bir kitabı izah ederdi. Aslında gözleri kitabı görmezdi, birisi kitabı okur, o da okunanı izah ederdi. Ama kitabın ne olduğunu şimdi bilemiyorum. Çok salih bir insandı. Öğle vakitleri, evinden bir faytonla camie gelir, cemaatle namaz kılar, namazın ardından da çevresindekilere, okunan bir kitabı izah ederdi. Sesi çok zayıflamıştı.

Hafız Abdullah, her gün bu zatın evine gider, Tefsîr dersi alırdı. Ben de üç ay kadar, ara sıra Hacı Tevfik Efendi’nin evine gider, Abdullah’la beraber Tefsîr dersi alırdım. Ama bu derslerden hiçbir şey anlamadım. Zaten derslerde Abdullah, Osmanlıca bir kitap okuyordu. Hacı Tevfik Efendi de bazı kelimeleri açıklıyordu ama ben bu derslerden pek bir şey anlamadım. Hacı Tevfik Efendi, 1951 yılında vefat etti.

Bir ara Bağdad’a gitmeye heveslenmiştim ama bu olmadı. Olmadığı da hakkımda hayırlı imiş.

Okul Hayatım:

1953 yılında Elâzığ İmam-Hatip okuluna kaydoldum. Yaşım gibi sınıflarım da ilerledi. Dördüncü sınıfa kadar gelmiştim. Ama arkadaşlarıma nazaran ben bir iki yaş daha büyük ve evli olduğum için onlarla beraber aynı sınıflarda ve aynı sıralarda oturmaktan utanırdım. Beni teselli eden ve okula bağlayan biricik şey, okuldaki başarımdı. Hiçbir karne döneminde kırık not almadım. Ve daima iftihar listesinin başında bulundum. Benden sonra arkadaşım Salih Zeki Yalçın ikinci olarak iftihar listesinde yer alırdı. Bu başarımdan ötürü müdür beni severdi. Şiir ve hitabet vazifesini bana verirdi. Birinci sınıfta iken On Dokuz Mayıs Bayramında bizim Okuldan da birinin şiir okuması istenmişti. Müdür bunun için beni seçti. 

İmam Hatip Lisesini bitirme sınavlarına girerken Lise bitirmelerine de girdim. İmam Hatip Lisesi mezunları, Lise bitirmelerine girerlerse yalnız son sınıftan sorumlu olurlar. Ama ben henüz mezun olmadığım, ikisinin de bitirme sınavına beraber çalıştığım için Lise 1, 2 ve 3’ncü sınıftan olmak üzere her maddeden dokuz soru soruyorlardı. Girdiğim bütün dersleri verdim.

İmam Hatipten mezun olunca müftülükten görev istedim. Beni Mürüdü Köyü İmam Hatipliğine atadılar. Orada üç ay görev yaptım.

Liseyi de bitirince Üniversiteye gidecektim ama bu defa hangi Fakülteye gideceğimi bilemiyordum. Okulda öğretmenler, özellikle müdür mutlaka İlâhiyat Fakültesine gitmemi tavsiye ediyorlardı. Hacı Babam da İlâhiyatı istiyordu.

(devamı yarın..)


[1] Daha sonra Elazığ müftüsü olan Ömer Bilginoğlu

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş