YÂSÎN SURESİNDE GEÇEN İMAM-I MÜBÎN KELİMESİ (2) |
Salı, 30 Nisan 2024 00:00 | |
YÂSÎN SURESİNDE GEÇEN İMAM-I MÜBÎN KELİMESİ (2)(...dünden devam) İnsanlar, bilgi ve düşüncelerini böyle levhalara yazdıkları için Allah'ın sözlerinin de bir levhaya yazıldığı ifade edilmiş olabilir. Kur'ân'ın da Allah'ın, zayi olmayan sözlerinden olduğunu anlatmak için Korunmuş Levhada olduğu söylenmiş olabilir. Bu mânâya göre Levhi Mahfuz "وَكُلَّ شَئٍ اَحْصَيْنَاهُ فِى اِمَامٍ مُبِينٍ: Herşeyi açık bir imamda (kitapta) saymışızdır" (Yâsîn: 12), " وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مُبِينٍ : Ne yaş ne kuru hiçbir şey yoktur ki açık bir kitapta olmasın " (En'âm Sûresi: 59), "مَا اَصَابَ مِنْ مُصِيبَةٍ فِى اْلاَرْضِ وَلاَ فِى اَنْفُسِكُمْ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مِنْ قَبْلِ اَنْ نَبْرَاَهَا اِنَّ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ: Ne yerde, ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musîbet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta bulunmasın. Doğrusu bu, Allah'a göre kolaydır" (Hadîd Sûresi: 22) âyetlerinde imâm-i mübîn, kitab-i mübîn ve kitab diye ifâde edilen şey, Tanrısal bilgi hazinesidir. Onun mâhiyetini ancak Allah bilir. أَفَمَنْ كَانَ عَلَى بَيِّنَةٍ مِنْ رَبِّهِ وَيَتْلُوهُ شَاهِدٌ مِنْهُ وَمِنْ قَبْلِهِ كِتَابُ مُوسَى إِمَامًا وَرَحْمَةً أُوْلَئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَمَنْ يَكْفُرْ بِهِ مِنْ الْأَحْزَابِ فَالنَّارُ مَوْعِدُهُ فَلَا تَكُنْ فِي مِرْيَةٍ مِنْهُ إِنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يُؤْمِنُونَ: (Hiç yolunu şaşırmış insanlar) Rabbinden bir delîl üzerinde bulunan mü’min insan gibi olur mu? Ayrıca Allah’tan gelen bir şâhid de o delili izlemektedir. O(Hak şâhidi Kur'ân)'dan önce de bir imam ve rahmet olarak Mûsâ'nın Kitabı var. İşte onlar O(Kur'â)n'a inanırlar. Topluluklardan kim onu inkâr ederse, onun yeri ateştir! O(Kur'â)n'dan hiç kuşkun olmasın. Muhakkak o, Rabbinden gelen gerçektir. Fakat insanların çoğu inanmazlar." (Hûd: 17) Hud Suresinin 17’nci âyeti de, İmam kelimesinin ana Kitap anlamında olduğunu açıkça kanıtlar. Âyette Kur’ân’dan önce Musa Kitabının da imam ve rahmet olduğu belirtilmektedir. İmam, önden giden, yol gösteren, rehber, kılavuz demektir. Asıl rehber, kılavuz Allah’ın insanlara indirdiği Vahiy Kitabıdır. Daha önce Musa'ya indirilmiş bulunan bu imam (rehber) Kitap Haz. Muhammed’e de indirilmiştir. İnsanların yaptıkları işler de ma’nevî yazıcılar tarafından kayda geçirilmekte ve Yasin Suresinde İmam-ı mübîn, her şeyin açık açık dökümünün yapıldığı bu Eylem Kütüğünün, insanın önüne konulacağını bildirmektedir. İsra Suresinde de insanın eylemlerinin tesbit edildiği bu eylem kütüğünün, gelecek hayatta önüne konulacağı ve insanın yaptığı her işi orada açıkça göreceği belirtilmektedir. Azıcık aklı ve mantığı olan kimse, bu âyetlerdeki imam kelimesini “Ali” diye yorar mı? Bunun mantıkla bağdaşır yanı var mı? Ve bundan büyük bir şirk olur mu? Hâşâ, şirki tamamen ortadan kazımaya çalışan o büyük Peygamber de ve onun sevgili damadı, amcasının oğlu ve en sadık yardımcısı Hz. Alî de bu tür uydurmalardan, iftiralardan münezzehtir, uzaktır. Hadis diye yazdığın şey, en büyük yalanlardan ve iftiralardan biridir. Allah Müslümanları, bu uydurmaları Peygambere yakıştıranlardan korusun: Bunların basiretleri bağlanmış. Asla sağduyu ile düşünemezler. Yasin Suresinde geçen imam-ı mübîn, herkesin tüm yaptıklarını içeren amel (eylem) defteridir. ***
|