Seta

Hac ve umrede vekillik

Hayırlı günler hocam, kardeşim umreden geldi benim yerime de tavaf yaptığını üç ihlâs üç kâfurun okuyup “Allahım tavafımı kabul et” dememi söyledi. Kendisini kırmamak için olur, dedim, benim için zahmete girmiş diye.

Fakat Allah demez mi sen kimi kandırıyorsun? Ben seni tavafta görmedim, diye dedim ve kardeşimin dediğini yapmadım. Diyorlar ki kardeşin senin vekilin olarak yapmış; sen oku, Allah kabul eder. Kardeşim umreye giderken kendisiyle böyle bir şey konuşmadık ve ona vekâlet vermiş değilim. Hocam böyle bir şey var mı, varsa vekâlet vermeden olur mu? Aydınlatırsanız sevinirim. Saygılarımla. Behiye Özen

Cevap: Bu anlayışa hayran kalmamak mümkün değil(!) Mademki vekâletle hac oluyor, o halde namaz da olur, oruç da olur. Birine birkaç kuruş verin, sizin yerinize namaz kılsın, oruç tutsun. Zenginler yaşadı, olan yine fukaraya oluyor. Demek hâşâ Allah zenginlerden yana ha(!)

Yok, kardeşim yok, öyle üç ihlâs bir Kâfirûn (kafurun değil, Kâfirun) okumakla ne hac olur, ne umre. Sağlığı yerinde olan haccını yapar. Yerinde olmayana hac farz değildir.

A’raf 181. Âyette kastedilen millet Türkler mi?

Sn. Hocam, cevap verdiniz, sağolasınız, ifade ettiğiniz millet kavramı doğru, bunu gazete yazılarında da çok kere yazdınız. Ama benim sorum galiba hatalı oldu, şöyle ki A’raf 181. ayette "yarattıklarımızdan, daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur." sizin mealinizde millet kelimesi yerine ümmet kelimesi geçmektedir. Bu âyette geçen millet, sizce günümüzde hangi millet ya da ümmettir, demek istemiştim..... Irkçılığa ben de karşıyım hocam. Müslüman Müslümanın kardeşi olup hepsinin atası Hz. Âdem Alisselam’dır. İnsani özellikleri taşıyan ve ahlakı düzgün olan her insan hangi milletten olursa olsun iyi insandır. Saygılar. Erkan Vargönen

Cevap: Aynen onun benzeri bir âyet aynı surede daha önce geçiyor: "Musa'nın kavmi içinde Hakk'a götüren ve hak ile adalet yapan bir ümmet vardır." Kastedilen ümmet, İsrailoğulları arasında dinin ruhuna bağlı kalan Yahudi bilginleridir. Onlar içinde öyle kimseler bulunduğu gibi her ulus içinde de öyle adil, hakka bağlı topluluklar vardır. Bunu bugünkü anlamda ırkçılık kokan bir ulusa bağlamak Kur’ân düşüncesine uymaz. Ama siz öyle anlamak istiyorsanız istediğiniz gibi anlayabilirsiniz, bana sormanıza gerek yok. Herkes kendi varlığıyla, ailesiyle, mensubolduğu milletle sevinir. Ama başkalarını ötekileştirmemek şartıyla.