Seta

İSRAİL’İN ZULMÜ: HZ. İSA'YA YAPTIKLARI ZULÜM (43)

 (...dünden devam)

Reşid Rıza'ya göre Kur'an böyle söylüyor ama sadece kendi toplumunun ahvâli ile kafası dolmuş, başka milletleri denememiş, sosyolojiden haberi olmayan tefsîrci; iman, ihlâs ve takvânın, sadece kendi milletine özgü bir şey olduğunu sanır. Ve âyetleri, kendi bilgi ve inancına göre yorumlar, şimdi üstaz İmam, Ce­nevre'de onun hareketlerini, giyiniş ve kıyafetini gözetleyen bilgin bir kadının, ona söylediği sözü hatırlıyorum: "Ben seni tanımadan önce, azizliğin, takvânın, Hıris­tiyanlığın dışında bulunabileceğini hiç düşünmemiştim." (Bkz. Tefsîru'-Menâr)

Evet Kur'ân genel prensipler koyar ve her toplumda olduğu gibi Yahudî toplumda da peygamberlerin daveti üzerinden uzun zaman geçmekle fıskın çoğaldığını, dinin yozlaştırıldığını, çoğu âlim diye geçinenlerin, yazdıkları şerhlerle ve tefsirlerle asıl Kutsal Kitâbı istedikleri şekilde yorumladıklarını, bu yüzden çoğunun yoldan çıktığını söyler ama bütün bir milletin tamamının sapık olduğunu söylemez. İstisnâlarla temiz ılımlı insanları bu fısk sıfatının dışına çıkarır. Onların içinde sapanlar, dinin ruhundan uzaklaşanlar çoğunlukta olmakla beraber dinin ruhuna bağlı, temiz, samimi, ihlâslı insanlar da vardır. İşte Âli İmran 110’ncu âyette bu sosyolojik gerçek anlatıldığı gibi birçok âyette de bu husus daha açıkça belirtilmekte; onların hepsinin bir olmadığı, içlerinde temiz, sâlih insanların da bulunduğu vurgulanmaktadır.

“31- Kitaptan sana vahyettiğimiz, kendinden öncekini doğrulayan gerçektir. Allâh kulların(ın her halini) haber alandır, görendir. 32- Sonra Kitabı kullarımız arasından seçtiklerimize mirâs verdik. Onlardan kimi nefsine zulmedendir, kimi orta gidendir, kimi de Allâh'ın izniyle hayırlarda öne geçendir. İşte büyük lütuf budur.” (Fatır: 31-32)

Bu âyetlerde seçilip Kitâb'a vâris kılınan kulların, İsrâîl oğulları olduğu, Ğâfir (Mü'min) Sûresinin 53 ncü âyetinde açık olarak ifade edilmektedir: "Andolsun biz Mûsâ'ya hidâyet verdik ve İsrâîl oğullarına o Kitâb'ı mîrâs bıraktık". A'râf Sûresinin 103-171 nci âyetlerinde Mûsâ'nın öyküsü ve İsrâil oğullarının ona karşı tutumları anlatılır. Mûsâ devrinden sonra gelmiş olan İsrâil oğulları hakkında şöyle denilir: "Onların ardından yerlerine öyle insanlar geldi ki, Kitâb'a vâris oldular, şu alçak dünyânın menfaâtini alıyorlar da: "Biz nasıl olsa bağışlanacağız, diyorlar..." (A'râf Sûresi: 169). Bu âyetler, Kitâb'dan maksadın Tevrât ve ekleri, Kitâba vâris olanların da İsrail oğulları olduğunu açıkça gösterir.

(devamı yarın..)