Falcılık ve fala inanmak, muska taşımak şirk mi? (1)
Perşembe, 05 Temmuz 2012 00:00

Falcılık ve fala inanmak, muska taşımak şirk mi? (1)

Selamünaleyküm hocam, gerek kitaplardan gerekte internetten okuduğum ve araştırdığım iki konu hakkında sizden fikir edinmek istiyorum. Sorularımın temel konusu şirk.

1/ özellikle sizin yazılarınızdan da anladığım kadarıyla kâhinlik, müneccimlik, tarot veya yıldız falı-kahve falı bakmak veya kehanette bulunmak vb. şeylerle uğraşan şirke düşmektedir. Çünkü gaybı sadece Allah Teâlâ bilir. Hadislerden de araştırdığımda bu sonuç ortaya çıkmakta. Peki, hocam falcıya inanan, kehanete (örnek olarak 2012 de kıyamet kopacak vb) inanan insanların durumu nedir? Bunlara inanan sirk koşmuş, müşrik olur mu?

2/ günümüzde de geçmişte olduğu gibi muska-nazar boncuğu gibi şeyleri takmak adet olup bizlere ulaşmıştır. Allah Resulü (sav) hadislerinde bu tip şeyleri takmayı uygun görmemiştir diye okuyorum. Hocam sorumun temel noktası şu: bunları kendisine faydası olacağı için, ondan bir şey bekleyerek takmak nazardan, büyüden, cinlerden vs korumak için takmak mü’mini şirke düşürür mü? Elbette hocam bir Müslüman sadece ve sadece Allah teala´ya inanmalı, güvenmelidir, yardım sadece O’ndan istenir. Ama bunları takmak bir taştan veya kâğıt parçasından yardım istemek değil midir, yani tevhide zıt bir durum. Bu tip bir düşünce insanı şirke düşürmez mi?

Yazılarınızı memnuniyetle takip etmekte ve de sizin gibi değerli hocalarımızdan dolayı Allah´a hamd ediyorum, çünkü sizin gibi tevhidi savunan hocaların Vahhabilik vb sınıflara benzetildiği günlerde, inanın hocam sizi dinleyip okuyan birçok okuyucu var. Birçok yazınızda da belirttiğiniz gibi bu halk maalesef sizin dediklerinize kulak vermektense hurafecilerin sözlerine değer vermektedir. Allah razı olsun....

Cevap: Değerli okurum, çeşitli zamanlarda konu ile ilgili sorulara verdiğim cevapların bir kısmını arşivden çıkardım. Umarım cevabınızı burada bulursunuz:

“İslâm’da geleceği Allah’tan başka kimsenin bilmeyeceği vurgulanır. Bu yüzden falcılık, kâhinlik yasaktır. Hz. Peygamber kâhinlerin, şimdi falcıların sözlerine inanılmamasını, cinler tarafından onlara söylenen sözlerin ancak yüzde birinin doğru, gerisinin yalan olduğunu buyurmuştur. Kur’ân’da fal hakkında bir hüküm yoktur. Ancak geleceği kimsenin bilmeyeceği vurgulanır. “Falcılara inananın, Muhammed’e geleni inkâr etmiş olacağı” şeklinde bazı zayıf rivayetler varsa da bunlar, hem zayıf, hem de Hz. Peygamber’den güzel fal hakkında gelen sözlere aykırı rivayetlerdir. İnsanları vehimlere düşürecek falcılık, kâhinlik gibi işlerden uzak tutmak için terhîb (korkutma) amacıyla üretilip Peygamber’e yakıştırılmış sözlerdir. Bundan dolayı bu tür rivayetlerle haram hükmü gerçekleşmez. Ancak gizliyi, geleceği öğrenmek için fala bakmak kesin haram olmasa da günaha yakın mekruhtur. Geleceği öğrenmek için değil de mevcut durum hakkında bir karar vermek için duyulacak bir sözden, ya da karşıya çıkan uğurlu bir kişiden sonucun hayırlı olacağı anlamını çıkarmak Sünnettir. Buna fâl-i hayr denilir.

(devamı yarın...)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş