Kandil kutlamaları hakkındaki rivayetler (2)
Cumartesi, 16 Haziran 2012 00:00

Kandil kutlamaları hakkındaki rivayetler (2)

(...dünden devam)

Allâme Şevkânî, Berat gecesinin ve o gece ibadetin fazileti hakkındaki rivayetlerin uydurma olduğunu söylemiştir: "Şa'bân'ın orta gecesi namazı hakkındaki hadîs bâtıldır. İbn Hibbân'ın, bu konuda Alî'den rivayet ettiği: "Şa'bân'ın orta gecesi olunca o geceyi namazla, gündüzü de oruçla geçirin." mealindeki hadîs de zayıftır." Bu konuda gelen rivayetlerin hepsi zayıftır. İhlâs ile birlikte on rek’at namaz kılmak hakkındaki rivayet ise uydurmadır. On dört rek’at kılmak da uydurmadır."

"İhya sahibi gibi âlimlerden bir cemaat, bu hadîse aldanmışlardır. Müfessirlerden bir grup da öyle. Şa'bân'ın orta gecesi namazı hakkında çeşitli bölgelerde yayılan rivayetlerin hepsi bâtıldır. Fakat bu, Tirmizî'nin, Hz. Ayşe'den rivayet ettiği: "Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Bakî mezarlığına gittiğini ve Allah'ın o gece yarısı en yakın göğe inip Kelb Kabilesi koyunlarının tüyleri sayısından daha çok insanı bağışlayacağını söylediğine" dair hadîse zarar vermez. Çünkü asıl söz, o gece kılınacak namaz hakkındaki rivayetlerin uydurma olduğudur. Kaldı ki Ayşe'den rivayet edilen bu hadîste de zayıflık ve kopukluk vardır. Keza yukarıda, bu gece namaz kılmanın fazîleti hakkında Hz. Alî'den rivayet edilen hadîs de bu namazın uydurma olmasıyla çelişmez. Çünkü o hadîs de zayıftır."

Sergilediğimiz kanıtlar göstermektedir ki Peygamber ve sahâ­bî­leri, Kur'ân'da fazîletine işaret edilen Ramazan geceleri, özellikle Kadir Gecesi dışında başka geceleri birbirinden üstün tutmamış, hepsini de güçleri ölçüsünde ibadetle ihya etmişlerdir. Müzzemmil Suresi ve tefsiri dikkatle okunursa onların gece ibadetleri anlaşılır.

Kur'ân'da işaret edilen ve Hadîslerde de Peygamber ve sahâbîleri tarafından daha fazla nafile ibadetlerle ihya edildiği anlatılan geceler, Ramazan geceleri, özellikle Kadir Gecesi, Zilhicce'nin ilk on gecesidir. Ramazan geceleri için Terâvîh namazı vardır. Diğer geceler için özel bir ibadet yoktur. Bunlardan ayrı olarak Mi'râc, Reğâib ve Berât gecelerini kutlama diye bir şey yoktur. Bunları özel ibadetlerle kutlamak, büyük bilginler tarafından bid'at sayılmıştır.

Yüce Allah, Mâide Sûresinin 3'ncü âyetinde: "Bugün size, dîninizi olgunlaştırdım, size olan ni'metimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı beğendim." buyurmaktadır. Şûra Sûresinin 21'nci âyetinde de şöyle buyur­muştur: "Yoksa onların, kendilerine, Allah'ın izin vermediği dini koyan ortak­ları mı var?"

Buhârî ve Müslim'in "Sahîh"lerinde Hz. Ayşe (r.a.)'den rivayet edildi­ğine göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim dinimizden olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o yaptığı iş, reddedilir." Müslim'in "Sahîh"inde Câbir (r.a.)'den rivayet edilen bir hadîse göre de Peygamber (s.a.v.), Cuma hutbe­sinde şöyle buyurmuştur: "Sözlerin en hayırlısı Allah'ın Kitabıdır. Hidâyetlerin en hayırlısı da Muhammed (s.a.v.)'in hidâyetidir. İşlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkarılanlardır. Her bid'at sapıklıktır."

Her mü'min, istediği zaman istediği kadar ibadet edebilir. Hiç kimse ibadetten menedilemez. Ancak dinde olmayan şeyleri dine sokup dinin sadeliğini bozmak yasaktır. Bu iyi niyetle de yapılsa sonunda dinin ve Müslümanların aleyhine olmaktadır. Bundan dolayı, "Elçi neyi verdiyse onu alın, sizi neden menettiyse ondan sakının." (Haşr: 7) âyetinin emri veçhile Peygam­ber'in getirdiği dini bid'atlerden, katmalardan uzak tutup, O'nun getirdiği şekilde uygulayarak dînin safiyetini korumak her Müslüman’ın görevidir.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş