BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN (1) PDF 
Çarşamba, 28 Haziran 2023 00:00

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN (1)

Bugün bayram, bizi bir bayrama daha kavuşturan Allah’a hamdolsun. Başta okurlarım olmak üzere bütün Müslümanların bayramını tebrik eder, herkese sağlık ve afiyet dilerim. Sağlık en büyük ni’mettir. İnsan hasta olmayınca sağlığın değerini tam anlayamaz. Fakat Allah göstermesin dertli, ıstıraplı insanlar için özellikle geceler hiç bitmez olur. İşte şair bu durumu şöyle belirtmiş:

Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir.

Mübtelây-i gama sor kim geceler kaç saat!

Hastanelerde ıstırap içinde kıvranan insanları düşünün, gurbette yalnız başına hasret çekenleri düşünün, o zaman sağlığın, akraba ve dost sahibi olmanın ne büyük nimet olduğunu anlarsınız.

Batılılarca Muhteşem lakabıyla anılan koca cihan hükümdarı Kanuni Süleyman, sağlığın değerini ne güzel anlatmış:

Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi!

Şeyh Sa’dî Hazretleri de Gülistan’ının dibacesinde (başlangıcında) Sağlığın, Allah’ın büyük lütfu olduğunu şöyle anlatır:

Her nefesî ki fürû mîreved mümidd-i hayâtest

Ve çün ber mîâyed müferrih-i zât

Pes her nefesî ki do ni’met mevcudest

Ve ber her ni’metî şükrî vâcıb

Yani:

İçeri çekilen nefes hayatı uzatır,

Dışarı verilen nefes canı rahatlatır

Demek ki her soluk alışverişte (Allah’ın) iki ni’meti var.

Her nimet için bir teşekkür gerekir.

Sağlık içinde bir nefes alışveriş için Allah’a iki kez teşekkür etmek gerekir.

Kim bu görevin altından kalkabilir ki!

Öyle ise kul, kusurunu bilmeli ve Allah’a kibir ve gururla değil, kulluk bilinciyle gitmelidir.

İşte Tahir el-Mevlevî bu noktaya vurgu yapmış:

Eli boş gidilmez gidilen yere

Mevlâm boş gelmedim bin suç getirdim.

Dağlar çekemezken bu ağır yükü,

İki kat sırtımla pek güç getirdim!

Bayramlar barışma, kırılan gönülleri onarma günüdür.

Hz. Mevlâna, gönül yapmanın en büyük hac sevabına denk olduğunu, zira Ka’be Hz. İbrahim Halil’in yapısı iken gönlün, Allah yapısı olduğunu vurgulamıştır.

Dünya, yalanlar söylemeğe, riyakârlık yapmaya, gönüller kırmaya değmez. İnsanlar dünya için ne kadar yanlışlar yapıyorlar! Sonunda ne oluyor? Kimi hapishaneye, kimi de kabristana gidiyor. İşte bir iki gün önce Urfa’da iki evlek tarla yüzünden çıkan kavgada 10’dan fazla insan öldü. Ölenler mezaristana, kalanlar da cezaevine gitti. O tarla kime hayretti? Âhirete gidenler onu kullanamayacağı gibi cezaevine gidenler de kullanamaz! Yazık, günah değil mi?

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş