İSTİŞÂRE (1) PDF 
Pazartesi, 08 Mayıs 2023 00:00

İSTİŞÂRE (1)

وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَاَقَامُوا لصَّلـــٰوةَ وَاَمْرُهُمْ شُورَي بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ : Rab'lerinin çağrısına gelirler, namazı kılarlar. İşleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.(Şûrâ: 38)

Mü’minlerin vasıflarını anlatan bu âyette de onların, Rablerinin çağrısına uydukları, namazlarını kıldıkları, işlerini şûrâ (danışma) ile gördükleri ve Allah’ın, kendilerine verdiği rızıklardan bir kısmını Allah yoluna harcadıkları belirtilmekte, işlerini danışarak gören mü’minler övülmektedir.

Mü’minler, işlerini danışarak görürler. Hele önemli bir iş yaparken mutlaka işin erbabına sorarlar. Yüce Allah, vahiy alan Peygamberine dahi yapacağı işleri ashâbına danışmasını emretmiştir:

فَبِمَا رَحْمَةٍ مِنَ اللهِ لِنْتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنْتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لَانْفَضُّوا مِنْ حَوْلِكَ فَاعْفُ عَنْهُمْ واسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الْأَمْرِ فَاِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَي اللهِ اِنَّ اللهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ: Allah’ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılır, giderlerdi. Öyleyse onlar(ın kusurların)dan geç, onlar için mağfiret dile, (yapacağın) iş(ler) hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a dayan; çünkü Allah kendine dayanıp güvenenleri sever. (Âl-i İmrân: 159)

Bu âyet, Hz. Peygamber(sav)in yüksek ahlâkını, onun kaba davranışlardan uzak bulunduğunu, her zaman merhametli, şefkatli, yu­muşak huylu olduğunu göstermektedir. Bu yüksek ahlâk, onun peygamberliğinin gereği, liderliğinin sırrıdır. Eğer kendisine kaba davrananlara, kusur işleyenlere karşı o da kaba davransaydı, çevresinden dağılıp giderlerdi. Onun belirgin niteliklerinden biri de yumuşak huylu, yufka yürekli oluşudur. Ahmed ibn Hanbel’in rivayet ettiği bir hadîse göre Peygamberimiz, Ebû Ümâme el-Bâhilî’nin elinden tutmuş: “Ey Ebû Ümâme, benim kalbimin şefkat duyduğu kimse, inananlardandır” (İbn Kesîr, Tefsîr: 1/420) demiştir.

Bu âyet, Peygamber(s.a.v.)e, müslümanlarla istişâre etmesini, bir şeye karar verince de Allah’a dayanıp azimle sonuca gitmesini emretmektedir.

Bu âyetler, İslâm idâre düzeninin istişâre (danışma) esasına dayalı olduğunu gösterir. Birinci âyet Mekke’de, ikincisi Medîne’de inmiştir.

Mü’minler, işlerini birbirlerine danışarak çözümlerler. Hele önemli bir iş yaparken mutlaka işin erbabına danışırlar. Yüce Allah, vahiy alan Elçisi’ne dahi yapacağı işleri ashâbına danışmasını emretmiştir. Bu, istişârenin, her dönemde ve herkes için vazgeçilmez bir prensip olduğunu kanıtlar. Kur’ân, şûrâ (istişâre) emriyle ilk cumhuriyet (çoğulculuk) sistemini getirmiş sayılabilir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş