HELALLİK /PSİKOLOJİK BUHRAN (1) PDF 
Çarşamba, 29 Mart 2023 00:00

HELALLİK /PSİKOLOJİK BUHRAN (1)

Selamünaleyküm saygıdeğer hocam; ben İlahiyat mezunu, din görevlisi bir bireyim. Psiko­lojik olarak son zamanlarda işin içinden çıkamadığım bir şeyi danışmak isterim.

Çocukken mahalle arkadaşlarımız vardı. Bir gün ailem bir hatamı yakalamıştı. Kimden öğrendin bunu diye kızmışlardı. Ben de gayri ihtiyari o anlık refleks ile bir arkadaşımın ismini söylemiştim. Lakin bu olay her arkadaşımdan öğrenmiş olabileceğim genel olarak öğrendiğim bir şeydi. Ancak tabi ki kötü bir şeydi.

Yani özellikle öğretme olmasa da genel mahallede öğrendiğim bir şeydi. Bir anda öyle deyiverdim diye hatırlıyorum.

Olayın ilk başında, ondan (yani bu işin bir kısmını arkadaşımdan duyduğumu/öğrendiğimi de) hatırlar gibiyim ama her şey hayal meyal..

Şu bir gerçek ki; ondan duydum diye onun yüzünden yapmış değilim sonuçta.

(Bu arada şunu da belirtmek gerekiyor olabilir Hocam; o sıralar yaşım 13 diye hatırlıyorum. Buluğ çağı ile ilgili olarak 12-13 yaşları arasında ihtilam oldum diye hatırlıyorum Hocam. Eğer bu­radaki temel kıstas bu ise. Ama akıl olarak ne denli bir bireyim orasını bilemiyorum)

Hal böyleyken aradan uzunca bir müddet geçmiş vaziyette; 10 küsur sene. Şu an ise hocalık makamına layık olmaya çalışıyorum.

Bu olaydan sonra anne ve babama, her ihtimale karşı acaba yaşım küçük olsa da arkadaşıma iftira mı attım gibi bir düşünceden dolayı- öyle bir şeyin olmadığını boşuna kimsenin hakkında kötü düşünmemelerini, ben yanlışlıkla öyle demiş bulunduğumu esasen bir suç arıyorsanız beni suçlamaları gerektiğini belirtmiştim-

Onlar da anlayışla karşıladılar. Zaten kendilerinin de herhangi bir kötü düşünce kin nefret vs. beslemeyeceklerini söylediler. Çocukluk olur öyle vs. vs. gibi. Niye kötü düşünelim Allah ıslah etsin diye dua ederiz diyeceklerini belirttiler.

Olay sadece üç aile ferdi arasında bu şekilde cereyan etti. Herhangi bir yayılma kişisel zarar vs. söz konusu olmadı. Vel hasıl olay düzeltilerek izale edildi. Yanlış/yalan beyanım tekrar düzeltile­rek itiraf ederek...

Öte yandan benim içim yine de rahat etmedi.

Yakın zamanda askere giderken denk geldik nasip oldu; 'ço­cukluğumuz birlikte geçti. O kadar hakkımız geçmiştir.' Diyerek ge­nel bir helallik de aldım kendisinden. Çok bir hukukumuz yok kendi­siyle zaten.

Ancak son zamanlarda yine aklımı kurcalamaya devam edi­yor. Helalliğin salahiyeti ve gerekliliği konusunda...

Özellikle görevim icabı sürekli hadis, ayet ve dini ahlaki öğretiler içerikli okumalarım olduğu için ara ara her şeyi bu ve benzeri şeylerle irtibatlandırarak her şeyden uzaklaşıp buhranlı bir hale bürünebiliyorum.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş