"HACI MUHARREM EFENDİ İLE İLGİLİ YAZILARINIZDAN ETKİLENDİM"

Hocam merhaba. 'Bir Ömür Böyle Geçti' ve 'Görünmez Alemin İzleri' kitabından Hacı Muharrem Efendi hocanızla ilgili anlattıklarınızı okudum ve çok etkisinde kaldım. Acaba Anadolu’da hala böyle büyük veliler hak insanları kalmış mıdır? Kaldıysa bu gibi insanları nasıl bulabiliriz? Biliyorsunuz ortalık artık tarikat keramet tüccarlarından geçilmez oldu. 

Cevap:  Yeryüzünde daima Allah'ın veli kulları vardır. Ama Allah gerçek dostlarını herkese teşhir etmez. Belki o kimse veya kimseler sizin yanınızdadır ama siz farkında olmazsınız. Çünkü siz veliye birtakım sıfatlar vermişsinizdir. Kafanızda tasarladığınız sıfatları görmeden inanmanız güçtür. Oysa Allah Taala gerçek velilerini gizlemek için onları halkın tasarladığı sıfatlardan başka kılık ve kıyafette gösterir. Onlar itilip kakılırlar, değerleri bilinmez. Ama insanlar şöyle sarık saran, şöyle şalvar giyen, şu biçimde görünen insanları veli sanıp onlara itibar ederler. 

Veli olmaz kişi taşlanmayınca, 

Dövülüp sövülüp uslanmayınca

Bir Hadisi şerifte "Allah sizin suretlerinize (görüşünüze) bakmaz fakat gönüllerinize ve niyetlerinize bakar." Kur'ân'ın birçok âyeti "İnnehû ‘alîmun bi-zâti's-sudur: O gönüllerin içindeki düşünceleri bilir!" şeklinde biter. Bunun manası: Dinin özü samimiyettir, ihlastır. Eskiden söylenen bir söz vardı: 

"Heleke’l-‘ulemâu illâl-muhlisun: İhlaslılar dışındaki âlimler helâk oldular." Dinin ruhu ihlastır, ihlastır, ihlastır. Ne sarıktır, ne şalvardır, ne cübbedir. Hz. Ebubekir ölüm döşeğinde çocuklarına, üstünde giydiği elbiseyi yıkayıp kendisine kefen yapmalarını tavsiye eder. Kızı Aişe, "Babacığım biz eskiye muhtaç değiliz. Sana taze kefen alalım der" ama Ebubekir: "Bu kefenler sonunda çürüyecek, taze kumaşa ölüden çok dirinin ihtiyacı vardır" der. Allah arzu ettiğiniz zatı karşınıza çıkarsın!

Göker Bey'in cevabı:

Hocam doğru söylüyorsunuz ama bence Hacı Muharrem Efendi çok istisna bir insan, veliler tabii vardır, gösteriş de yapmazlar kılığa kıyafete itibar etmezler ona ben de katılıyorum. Ama bu şekilde tasavvuf disiplininin iç yüzüne hâkim ruhsal eğitimin nasıl verileceğini bilen gerçek üstatlar sanırım oldukça azaldı. Bana göre siz de kendinizi ifşa etmeyi sevmeyen gerçek bir hak dostusunuz. Kitaplarınızda anlattıklarınız belki hakikatte tanık olduklarınızın çok az bir bölümüdür.

Cevabımız: Hüsnü zan güzel ibadet sayılır, selamlar.