CANLARI İZLEYİP KORUYAN MÂNEVÎ GÜÇLER (14) PDF 
Pazar, 19 Mart 2023 00:00

CANLARI İZLEYİP KORUYAN MÂNEVÎ GÜÇLER (14)

(...dünden devam)

Yüzyılın en büyük deprem felâketi

Şimdi gelelim yüz yılın felaketi olan ve Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ili harabeye çeviren, şimdilik on binlerce can kaybına ve yüz bini aşkın insanın yaralanmasına neden olan Anadolu depremindeki mu'cize birkaç kurtuluşlara:

Hatay'daki enkaz kaldırma çalışmalarında 1,5 yaşındaki Sela bebek ve ailesi 96 saat sonra sağ olarak çıkarıldı.

Pendik Belediyesi Arama Kurtarma Ekipleri (PEAK) Hatay'da katıldığı çalışmalarda 1,5 yaşındaki kız çocuğu Sela Elbarazi'yi ve aynı aileden dört kişiyi 96 saatin ardından enkaz altından sağ çıkardı. Enkaz altından sağ kurtarılan Sela Elbarazi sağlık ekibine teslim edilirken ekipler sevinç gözyaşı döktü.

Hatay Antakya Ürgan Paşa Mahallesi, Şehit Mehmet Duran Caddesi, Huzur Apartmanı, 14 numarada çalışma yapan Pendik Belediyesi arama kurtarma ekipleri bebek sesi duyarak çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Yoğun çabalar sonrası 1,5 yaşındaki Sela bebek enkazdan sağ çıkarıldı. Ardından Sela'nın anne babası, kardeşi ve dayısı da enkazdan sağ olarak çıkarıldı.

Kahramanmaraş’ta 92 saat sonra hayata merhaba diyen depremzede kurtarıldı.

Hatay’da depremden 106 saat sonra aynı aparmanın enkazı altından 3 kişinin kurtarıldığını TRT Haber verdi.

Diyarbakır'da 122 saat sonra gelen mucize

Diyarbakır'da depremde enkaz altında kalan bir kadın 122 saat sonra bir kadın yaralı olarak çıkarıldı.

"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır'da yıkılan binanın enkazından 122 saat sonra bir kadın yaralı olarak çıkarıldı.

İşte bu olaylar, insanların, görünmez güçler, mânevî varlıklar tarafından gözetlenip korunduğunu kanıtlar.

İnsanda bulunan koruyucu meleklerin, insanın iyi ve kötü işlerini yazan melekler olduğu da rivayet edilir. Meleklerin, bizim işlerimizi yazması, bizim bildiğimiz yazı türünden değildir. Bu, tıpkı öğrenilen şeyin beyne tesbit edilmesine benzer. Râzî'nin de dediği gibi: İnsanın yaptığı her iş, ruhunda bir iz bırakır. Bu iş tekrar edildikçe bir meleke hasıl olur. Eğer bu meleke (yetenek), yararlı işlerle kazanılmış sevindirici bir meleke ise kişinin ruhsal mutluluğu artar, ölümünden sonra onunla sevinir. Eğer bu meleke ruhuna zararlı ise ölümünden sonra ruhu onunla rahatsız olur. İnsanın her hareketi, her sükûnu, ruh cevherinde az çok bir saâdet veya şekavet izi bırakır. İşte İslâm filozoflarına göre amelleri yazan melekler, fiillerin etkilerini ruha ileten kuvvetlerdir. Yazılanlar da yapılan işlerin, ruh üzerindeki etkileridir (Mefâtîhu’l-ğayb: 19/21).

 (devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş