17 AĞUSTOS DEPREMİNDEN AKILDA KALANLAR -6- |
Pazartesi, 27 Şubat 2023 00:00 | |||
17 AĞUSTOS DEPREMİNDEN AKILDA KALANLAR -6-(...dünden devam)
Bu depremin bu kadar yıkıcı, telef edici olmasında müteahhitlerin, ruhsat veren mühendislerin, belediyelerin kabahati var ama felâketin tek sebebi onlar değildir. Pekâlâ Donanma Komutanlığı binaları asker denetiminde yapılmış sağlam binalardır. Ama oradaki bir yatakhane de çöktü ve yüzlerce asker, subay öldü. 7.4, 7,6 ve en son 77.7 şiddetindeki depremlerin tam üstüne rastlayan binalar, ne kadar sağlam da olsa dayanmaz. Çünkü çatlayan, bir veya birkaç metre aralıkla yarılan yerin üstündeki bina çelikten de olsa kırılıp dökülür. Allah göstermesin, depremin şiddeti 7.7, 7.6 değil de bazı kanalların abartarak belirttikleri gibi 7.8 veya 8-10 şiddetinde olsaydı hangi yapı veya gökdelen buna dayanırdı? Onun için bu depremi her şeye rağmen sonuçta Allah’ın kaderi görmekten ve böyle inanmaktan başka çare yoktur. Burada insanların hatâsı, yanlış yer seçimi, çıkar için doğanın dengesini bozacak işler yapmaları, işlerini sadece insan yasalarına değil, Kur’ân’ın sünnetullah dediği doğa yasalarına da aykırı davranmalarıdır. Deprem, tıpkı güneş tutulması, ay tutulması gibi Allah’ın planı, kaderi gereği olan doğal bir olaydır. Tedbir alınırsa etkisi az olur alınmazsa yıkar, öldürür. Aslında öldüren deprem değil, çöken binalardır. Deprem kuşağında, o şartlara uygun konutlar yapılsaydı, elbette sonuç bu kadar üzücü olmazdı. Ama olayın böyle olması, bu kadar insanın da ölmesi, Allah’ın bilgisi, kaderi dışında değildir. O’nun kaderi dışına çıkan hiçbir şey yoktur. Öyle ise insanlar ellerinden gelen tedbirleri almakla beraber sonuçta sebebi ellerinde olmayan bu tür felâketleri, Allah’ın kaderi kabul eder ve böyle inanırlarsa tesellî bulurlar. Kendilerini yaratan Üstün Kudretin böyle planlayıp takdir ettiğini düşünerek avunur, acılarını hafifletirler. Sabrederler, sabırlarıyla ödüllendirileceklerini düşünerek dirençleri artar. ***
|