ÂHİRET HAKKINDA AYRINTIYI SADECE ALLAH BİLİR (1) PDF 
Perşembe, 16 Şubat 2023 00:00

ÂHİRET HAKKINDA AYRINTIYI SADECE ALLAH BİLİR (1)

Hocam, kıyamet ertesi tartı günü amel defterleri sağdan veya soldan verilmeyen insan nasıl cennete/cehenneme sevk olacak?...

Cevap: Doğrusunu isterseniz o kadar ayrıntıyı ne ben bilirim; ne de bir başkası. Bu ayrıntılar Peygamber'e nisbeti kesin olmayan rivayetlere dayanır. Âhiret ahvali hakkında kesin ve sağlam bilgi Kur'ân'dan öğrenilir. Bu konuda vaktiyle Dilimize çevirdiğimiz çok değerli bir eser vardı. "Kur'ân'da Kıyamet Sahneleri" Bu konuda daha ayrıntılı bilgi, Kur'ân Ansiklopedisi adlı eserimizin Cennet Cehennem maddelerinden öğrenilebilir. Ben bir örnek olarak Zümer Suresinin sonunda İlâhi Mahkeme neticesinde Cehennem Cezaevine ve Cennet nimet yurduna götürülen iki zümrenin ahvalini tasvir eden âyetlerin mealini vereceğim:

67- Allah'ı gereği gibi bilemediler. Hâlbuki kıyâmet günü yer, tamamen O'nun avucu içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir. 68- Sûr'a üflenmiş, göklerde ve yerde olanlar (korkudan) bayılmışlar, ancak Allah'ın dilediği sarsılmamıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir, birden onlar kalkmış, bakıyorlardır. 69- Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitap (ortaya) konmuş, peygamberler ve şâhidler getirilmiş ve aralarında adâletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez 70- Herkese yaptığının karşılığı tam verilmiştir. O, onların ne yaptıklarını en iyi bilendir. 71- Nankörler, bölük bölük cehenneme sürülmüşlerdir. Oraya geldikleri zaman, kapıları açılan cehennemin bekçileri onlara şöyle demiştir: "Kendi aranızdan, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve sizi bu gününüzle karşılaşacağınız hakkında uyaran elçiler gelmedi mi?" "Evet geldi, demişlerdir; ama kâfirlere azâb sözü hak olmuştur (kâfirler azâb hükmünü giymeyi hak etmişlerdir)." 72- "O halde içinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüymüş!" denilmiştir. 73- Rablerinin (azâbından) korunanlar da bölük bölük cennete sevk edilmişlerdir. Kapıları daha önce açılmış bulunan cennete vardıklarında onun bekçileri onlara: "Selâm size,(ne) hoşsunuz, ebedi kalmak üzere buraya girin!" demişlerdir. 74- (Cennettekiler de:) "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bizi dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah'a hamdolsun. (Allah için) Çalışanların ücreti ne güzeldir!" demişlerdir. 75- Meleklerin de Arşın çevresinde dönerek Rablerini övgü ile andıklarını görürsün. İnsanlar arasında hak ile hükmedilmiş ve: "Hamd âlemlerin Rabbine mahsustur" denilmiştir. (Zümer: 67-74)

Zümer: 67. âyet, temsil yoluyla Allah'ın kudretini anlatmaktadır. Kabda, avuç içi demektir. Kaf'ın zammiyle kubda avuçla alınan şeye denir. Temsil ile Allah'ın kudretini anlatmakta olan bu âyetten, Allah'ın, eli, avucu olduğu düşüncesi uyanabilir. Fakat âyetin amacı sadece Allah'ın kudretini anlatmaktır. Kur'ân'da soyut kavramlar, tasvir üslûbuyla somut biçime sokularak anlatılır. Göklerin ve yerin Allah'ın elinde bulunması, O'nun kudretinin ne kadar büyük olduğunu gösterir. O, o kadar büyük, o kadar kuvvetlidir ki gökleri bir eline, yeri bir eline alır. Fakat bu sözden Allah'ı, bir eline gökleri, bir eline de yeri almış bir insan gibi düşünmek hatâdır. Çünkü bu, Allah'ı insana benzetmek ve O'na cisim vermek olur ki batıldır. O'nun zâtının mâhiyetini bilemeyiz. Göklerin ve yerin O'nun yönetiminde, kudret elinde olduğuna inanırız.

 

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş