ÂHİRET HAKKINDA AYRINTIYI SADECE ALLAH BİLİR (2) PDF 
Cuma, 17 Şubat 2023 00:00

ÂHİRET HAKKINDA AYRINTIYI SADECE ALLAH BİLİR (2)

(...dünden devam)

Gerçi tefsîrlerde tecsîm (cisimlendirme) ve teşbîh(benzetme)den kaçmak için bu âyet çeşitli biçimlerde yorumlanmıştır ama gerçekte, hadisten de anlaşılacağı gibi Tevrat'ta geçen âyet Kur'ân'da da zikredilmiştir. Bundan dolayı âyeti gereksiz olarak çeşitli biçimlerde te'vil yerine aynen kabul edip mahiyeti üzerinde fikir yürütmemek en uygun yoldur. Abdullah ibn Ömer'in şöyle dediği rivayet edilir: "Ben Peygamber(sav.)i minberde gördüm, şöyle diyordu: Cebbâr, gökleri ve yeri iki eline alır (Peygamber (s.a.v.) böyle derken iki elini yumup açmağa başlamış) sonra der: 'Ben Rahmânım, ben melikim, cebbârlar nerede, kibirliler nerede?' Sonra Peygamber (sav.) sağına soluna eğildi, minberin alt tarafının sallandığını gördüm. Kendi kendime (acaba bu, Peygamber'i düşürecek mi) diye söylendim" (Câmi'u'l-beyân: 24/27). Taberî, aynı mealde bir hadisi Ebu Hüreyre'den ve Sâlim'in babasından da rivayet etmektedir.

68. âyette Sûr: İsrâfîl'in iki kez üfleyeceği boru olarak tefsîr edilir. Sa'k, korkup bayılmak anlamına gelir. Bu âyet ve Neml Sûresinin 87’nci âyeti, kıyâmet olayının dehşetini anlatmaktadır. İsrâfîl'in boruya üflemesinden öyle müthiş bir ses çıkar ki korkudan her bilinç sâhibi bayılıp düşer. Ancak Allah'ın dilediği kimseler bu dehşetli olaydan sarsılmazlar. Beden içinde bulunan varlıklar ise ölürler. İkinci üfleyiş, bedenlere can, bayılanlara bilinç verir. Bayılmış olanlar ayılır, ölenler dirilip kalkarlar. İbn Abbâs ve Saîd ibn Cübeyr'in nakline göre bu korkudan bayılmayanlar şehîdler, Mukātil'e göre Cebrâîl, Mîkaîl, İsrâfîl ve ölüm meleğidir.

Bu âyetteki sa'ika fi'lini öldü manâsına alıp, kıyâmette Sûr'a üflenince Allah'ın diledikleri dışında herkesin öleceğini de söylemişlerdir. Fakat bu görüş, sa'k kelimesinin lugat anlamına aykırı olduğu gibi diğer âyetlere de aykırıdır. Sa'k, lûgatte korkmak, bayılmak anlamlarına gelir. Ölmek anlamına gelmez. Yüce Allah Duhân Sûresinin 44’ncü âyetinde cennet ehlinin, dünyadaki ölümden sonra bir daha ölmeyeceklerini bildirmiştir. Eğer daha önce ölüp cennete girmiş olan ruhlar kıyâmet borusunda tekrar ölselerdi, o zaman ikinci kez ölümü tatmış olurlardı: Birincisi bedenden ayrılırken, ikincisi de Sûr'a üflendiği zaman. Tâhâ Sûresinin 20’nci âyeti de cehennemdekilerin ölmeyeceğini bildirmektedir. Demek ki ölüm, bedensel varlıklara mahsustur. Ruh için ölüm yoktur.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş