SABIR (10) PDF 
Cuma, 10 Şubat 2023 00:00

SABIR (10)

(...dünden devam)

94/165-168. âyetlerde Uhud Savaşındaki kötü sonuçlara işaret edilerek şöyle buyurulmaktadır: Ey mü’minler, eğer siz Uhud’da bozulup birçok şehîd verdinizse, Bedir’de de siz onlara bunun iki katı zarar vermiştiniz. Yahut siz bu savaşta bozuldunuz, zarara uğradınızsa, onlar da savaştan galip ayrılmadılar. Siz de başlangıçta onlara, sizin zararınızın iki katı zarar verdiniz. Sonunda bozguna uğramanızı hazmedemediniz: “Bu neden başımıza geldi?” dediniz. Bu, sizin kendi hatânız yüzünden oldu. Çünkü Allah’ın Elçisi, size yerinizden ayrılmamanızı tenbih etmişti. Fakat okçularınız, onun emrini dinlemeyip yerlerinden ayrıldılar. İşte o emre aykırı hareketinizden dolayı bu iş başınıza geldi. Ama iki ordunun yani müslüman ve kâfir ordusunun karşılaştığı gün başınıza gelen bu olay, yine de Allah’ın takdiriyle olmuştur. O’nun izni olmadan hiçbir şey vuku­bulmaz. Allah’ın dilemediği şey olmaz.

Bütün olaylar, Allah’tandır. Fakat insan iradesine bağlı işlerin vukuunda insan arzusunun, çabasının veya kusurunun, ihmâlinin etkisi vardır. Bundan dolayı bazı kötü işler, insanın kendisinden, kendi arzusundan, aczinden veya kusurundandır. İnsan bilerek veya bilmeyerek bir şeyin olmasını ister, çok arzu eder. Fakat işin içyüzüne vakıf olmadığı için istediği şeyin, kendi hakkında gerçekten hayırlı olup olmadığını bilemez. İnsanın istediğini Allah yaratır. Ama bazen insanın çok arzu ettiği şey, kendisi hakkında kötü sonuçlar doğurur. Bunun sebebi insanın kendisidir. Çünkü onu kendisi arzu etmiştir. İşte bu gerçeği anlatmak için 79. âyette: “Başına gelen iyilik Allah’ın lütfundandır, başına gelen kötülük de kendindendir, kendi hatân, günâhın yüzündendir” buyurulmuştur.

Şu dünyada sürekli sınavdan geçirilmekte olan insan, yaptığı günâhlardan ötürü dünyada da cezâlandırılır. Nitekim yüce Allah: “Başınıza gelen herhangi bir musîbet kendi ellerinizin yaptığı (işler) yüzündendir. (Allah, hatâlarınızın) birçoğunu da affeder.” (Şûrâ: 62/30), “İnsanların elleriyle kazandıkları (günâhları) yüzünden, karada ve denizde fesat çıktı. Belki dönerler diye, (Allah) onlara, yaptıklarının bir kısmını tattırıyor.” (Rûm: 84/41) buyurmuştur.

Dünyâda birçok iş vardır ki başlangıçta insanın zoruna gider ama sonu, kendisi için hayırlı olur. Kulun başına gelen sıkıntılardan birçoğu da onun aleyhine değil, lehinedir. Ya dünyâda, ya da âhirette. Seyyi’e, genel olarak insanın hoşuna gitmeyen üzücü şeylere denilir. Birçok zahmet ve meşakkat, sonunda sevinç doğurur. Nitekim müslümanların, başlangıçta çektikleri sıkıntılar, sonunda zaferler, bolluklar, bereketler doğurmuştur. Onlar dünyânın en ileri ve müreffeh toplumu olmuşlardır. “İnsan çektiği sıkıntı kadar yücelir.”

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş