74/23 MÜ'MİNÛN SÛRESİ, İLK VE SON ÂYETLERİ (5) PDF 
Çarşamba, 28 Aralık 2022 00:00

74/23 MÜ'MİNÛN SÛRESİ, İLK VE SON ÂYETLERİ (5)

(...dünden devam)

Müslümanlar, kişinin kölesiyle livâta yapmasıyla başka biriyle livâta yapması arasında bir fark olmadığında oybirliği içindedirler. Kölesiyle livâtanın câiz olduğunu sanan ve bu görüşüne de: "Yalnız eşleriyle ve ellerinin altında bulunanlarla ilişkide bulunanlar kınanmazlar" âyetini delil getirip kölenin de câriye gibi olduğunu söyleyen kâfir olur. Mürtedden tevbe etmesi istendiği gibi bunun da tevbe etmesi istenir. Tevbe etmezse boynu vurulur. Kişinin kendi kölesiyle livâtası (cinsel ilişkide bulunması), başkasının kölesiyle livâtası gibidir. Hüküm aynıdır. İbnu'l-Kayyim, bu hususları, "el-Cevâbu'l-Kâfî" adlı kitâbında açıklamıştır" (Mehâsinu't-Te'vîl: 12/4388-4389).

Burada şu hususu da belirtmek lâzımdır ki Kur'ân indiği zaman kölelik ve cariyelik toplumlarda vardı. Bunu İslâm getirmiş değildir. Ancak o zaman mevcut bir gerçeği kabul etmiştir. O devir toplumlarında cariye istifrâşı (cinsel ilişkide bulunmak) meşru idi. Kur'ân bunu kabul ediyor, fakat başkalarının namus ve haklarına, kadınlarına, kızlarına, cariyelerine kötü gözle bakmayı yasaklıyor. Câriyelerin durumlarını da düzeltiyor. Kur'ân insanları köle ve câriye edinmeğe teşvik etmiyor, sadece mevcut durumu kabul ediyor. Bunlar da: Ya daha önce köle olan veya köleden doğan, yahut savaşta gayri müslim düşmanlardan esir alınan kimselerdi. Müslümanları köle yapmak aslâ caiz olmadığı gibi, müslümanlara saldırmayan gayri müslimleri de köle yapmak caiz değildir. Peygamber (s.a.v.), hür bir insanı köle yapanın, kıyâmet gününde hasmı olacağını söylemiştir (Buharî, Buyû': 106. İcâre: 10; İbn Mâce, Ruhûn: 4, İbn Hanbel: 2/358). Köleliğin lağvı, Kur'ân'ın da hedefidir, İslâm‘ın ruhuna uygundur. Artık bir daha dünyâya hiçbir suretle böyle bir düzen getirilmemelidir.

Emanete ve 'ahde riâyet: Emânet, birisinin yanına bırakılan şey, 'ahd ise bir şeyi yapmak için verilen sözdür. Her ikisi de önemlidir. Gerek Allah'ın, gerek insanların emânetine riâyet etmek, Allah'a ve insanlara verilen sözde durmak, dinin temel prensiplerindendir. Hayatımız, sağlığımız, Allah'ın bize emanetidir. Bunu muhafaza etmek görevimizdir. İnsanların, yanımıza emanet bıraktıkları eşyayı muhafaza etmek, kimsenin hakkını gizlememek, gördüğümüz olayı gerektiği zaman doğru söylemek, görüşümüze hıyanet etmemek, yalan şâhitlik yapmamak hep emânete riâyet gereğidir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş