KUR’ANDA PEYGAMBER’İN SÜNNETİ KONUSU (7) |
Pazartesi, 19 Aralık 2022 00:00 | |||
KUR’ANDA PEYGAMBER’İN SÜNNETİ KONUSU (7)(...dünden devam) "Tâ ki o ele geçen mallar, yalnız sizden zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın" hükmüyle Kur'ân, gelirin hep belli ellerde toplanmasını engelliyor, onu geniş halk tabakasına yayarak sosyal adâletin temelini atmış oluyor. Bu âyet, devlet başkanına, servetin yaygınlaşması, fukaranın da refaha kavuşturulması için meşrû tedbirler alma yetkisini vermektedir. Devlet Başkanı gerektiğinde, bazı gelirleri sırf fakirlere tahsis edebilir. Hz. Ömer'in şöyle dediği rivayet edilir: "Eğer şu işimden yani halifeliğimden geride bıraktığım yıllar önümde olsaydı, zenginlerin fazla mallarını alır, muhâcirlerin fakirlerine paylaştırırdım" (et-Tefsîru'l-hadîs: 8/215 (İbnu'l-Cevzî, Târîhu Ömer ibn el-Hattâb'dan)). Hz. Ömer'in bu sözü, devletin gerektiğinde fakirlerin ihtiyaçlarını gidermek üzere zenginlere vergi koyabileceğini de gösterir. Asıl îmâna dayalı sosyal adâleti İslâm dini getirmiştir. Ama Müslümanlar, onun getirdiklerinden işlerine geleni uygulamışlar, işlerine gelmeyeni bırakmışlardır. Oysa Cenâbı Allah: "Ey inananlar, Allah'a itâat edin, Elçiye ve içinizden buyruk sâhibine itâat edin. Herhangi bir konuda ayrılığa düşerseniz, eğer gerçekten Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız onu Allah'a ve Elçiye götürün. Bu daha hayırlı ve sonucu daha güzeldir" (Nisâ: 59). "Kim Elçiye itâat ederse Allah'a itâat etmiş olur. Kim de dönerse, biz seni oların üzerine bekçi göndermedik" (Nisâ: 80) âyetlerinde Elçisine itâati emretmekte, Elçiye itâatin, onu gönderen Allah'a itâat olduğunu bildirmektedir. Çünkü o, Allah'ın vahiy ve ilhâmına dayanarak bir şeyi emir ve nehyeder. Bu bakımdan Peygamber'in sahîh sünneti de Kur'ân'ın açıklaması durumundadır. Ancak ona nisbet edilen sözlerin gerçekten onun sözü olup olmadığını iyice tespit etmek gerekir. Bunun tesbiti için rivayetin bilginlerin koydukları sened kritiğine uyması yanında metin bakımından da Kur'ân'a aykırı olmaması gerekir. Kur'ân'ın genel prensiplerine aykırı sözler, sened bakımından sağlam dahi olsa, kanâatimizce Allah'ın Elçisinin sözleri sayılamaz. Çünkü tüm varlığını Kur'ân'ın sardığı Allah'ın Elçisi, tebliğ ettiği ve "Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum" (En'âm: 50, A'râf: 203, Ahkaf: 9) dediği Kur'ân'a aykırı sözler söylemez. (devamı yarın..)
|