HACI MUHARREM HİLMÎ EFENDİ (1294-1384 H/1878-1964) -4- |
Cuma, 02 Aralık 2022 00:00 | |||
HACI MUHARREM HİLMÎ EFENDİ (1294-1384 H/1878-1964) -4-(...dünden devam) Sevgi ve aşk yolunu öğütler, insanı Hakk'a götürenin kuru sözler, ruhsuz ibadetler değil, Allah sevgisi, aşk olduğunu söylerdi Aşkın ucu geldi, bana yânaştı bidâyet Birden bire tûtuştu vücûd yandı nihâyet Söndürmek içün çare ararken dedi hâtif Yansın cananın aşkına hiç etme şikâyet Tâ Arşa kadar çıktı âhın Sırrıyâ şâd ol Allah sana nusret edecek hem de hidâyet Ruhsuz ibadetin, insanı asıl amaca ulaştıramayacağını söyler, Hz. Mevlânâ'nın: "Tarîk-i Peygamber-i mâ ‘ışkest: Bizim Peygamberimizin yoluz aşktır " sözünü çok yinelerdi. "Mahebbetten Muhammed oldu hâsıl, Mahabbetsiz Muhammed'den ne hâsıl!" dizeleri de sık yinelediği sözler arasındaydı. Şu şi‘ri, Hak sevgisinin onda ne derin bir anlam kazandığını gösterir: “Hak yoğurmuş aşk ile bû cân-u bünyâdım benim Tâ ezelden sâfi kılmış dîn-ü îmânım benim” beytiyle başlayan manzumesinde varlığının aşk ve sevgi ile yoğrulmuş olduğunu belirtir. Ona göre bugün artık tarîkat mensuplarının çoğunluğu, tasavvufun özünü yitirmiş, davranışları merasim, gösteriş, kendini beğenme, bağnazlık halini almıştır. Diyor ki: Bû zamân içrê aramâ doğru ihvân nê gezer Âşık-ı Hak sıdk ilê bir kalb-i sûzân nê gezer Sûretâ ehl-i hâl oldûğuna eylême nazar Nâr-i aşk iylê yanan sâlik-i Yezdân nê gezer Geniş görüşlü, hoşgörülü, filozof kafalı bir insandı. Çürük, bâtıl rivâyet ve inançlara değer vermez, hakikati araştırırdı. Allah'ın rahmetini tekelleştirmez, Allah'a bağlı herkesin İlâhî lütfa mazhar olacağını söylerdi. Kitap ehli içinde de velîler, ermiş insanlar bulunduğunu belirtirdi. Bağnaz insanlardan hoşlanmaz, onlarla ülfet etmezdi. "Sûretâ Sûfî-kıyâfet gôrünen harâmîler, Hak yola gîdenleri hannâsveş iğvâdedir" diyor. (devamı yarın..)
|