TARÎKAT PÎRLERİ ve TARÎKATLERİ: YESEVÎLİK VEYA YESEVİYYE (3) PDF 
Çarşamba, 02 Kasım 2022 00:00

TARÎKAT PÎRLERİ ve TARÎKATLERİ: YESEVÎLİK VEYA YESEVİYYE (3)

(...dünden devam)

Şeyh Yusuf, bu esnada müritleriyle gö­rüşmek üzere Hoca Abdullah Berkî'nin hücresine gelmişti. Müritler, ken­disine Sultan Sencer'in adağını bildirdiler; o da onun işi için bir Fâtiha okudu. Sonra Sencer'e gönderecek, yanılgı ve hatâdan başka bir şeyi olmadığını söyledi; dervişlerin ricası üzerine onlara: "Bizde şer'-i Nebevî'ye (Peygamber'in şeriatine) uygun ne gördünüzse yazınız" dedi. Bu müsâadeye dayanarak dervişler onun siretini yazıp gönderdiler. Daha hayatında Abdu'l-Ḫâlik Ğucduvânî, ondan halifelerini sormuş, o da şu cevabı vermişti: "Benim ḫalifem, Hoca Abdullah Berkî ola­cak, ondan sonra Hasan Andakî, ondan sonra da Ahmed Yesevî olacaktır." demiş ve Yesevî'ye dönerek: "Ḫilâfet nevbeti sana erişince Türkistan vilâyetine sefer edecek ve ḫalîfe sen olacaksın!" demişti. Gerçekten öyle oldu. Vefat edeceği gün, arkasını mihrâba verdi, müritlerine su ısıtmalarını emretti; sonra yüzünü dört ḫalîfesine ve orada bulunanlara dönerek: "Makamımıza Abdullah Berkî'yi bıraktık. Karşı gelmeyiniz. Sultan Sencer için yazdığımız âdâbı, müritlere ve ashâbınıza söyleyiniz!" dedi ve Ahmed Yesevî'ye dönerek Fâtır Suresi’ni, Yâsîn Suresi’ni, Nâzi'ât Sûresi’ni okumasını emretti. Hatm bitince bir feryattır koptu.

B) Tarîkatı: Şerîat hükümlerine ve Peygamber Sünnetine son derece bağlılığı, şer'î ilimlerdeki kudreti ile devrinde şöhret kazanan Yusuf Hemedânî'nin geniş şöhretinden birçok şey ḫalîfelerine de geçmiş, onlar da az zamanda büyük bir ün kazanmışlardır.

İşte Hoca Ahmed Yesevî, mürşidi ve hocası Yusuf Hemedânî'yi ilim ve faziletiyle, züht ve takvâsıyla bir önder bildi; şerîat hükümlerine kuvvetle bağlı, i'tizâle (Mutezile mezhebi görüşlerine) düşman Türk hükümdarlarının hüküm sürdüğü bir devirde o da hocası gibi şer'î ilimlerde büyük bir vukuf kazandı ve ilmiyle, züht ve tak­vâsıyla o kadar tanındı ki Yusuf Hemedânî, ihtiyarlığında onu da diğer üç müridiyle beraber ḫalî­feliğe seçti (Siyeru A'lâmi'n-nubelâ': 20/66-69). İki ḫalîfe Hoca Abdullah Berkî (vefatı: H. 555/M. 1160-61) ve Hoca Hasan Andâkî (H. 466-552/M. 1073-1157)'nin vefatından sonra bir müddet Buḫârâ'da tekkenin reisi olarak bulundu; fakat ‒ ne kadar sürdüğünü bilmemekle beraber, herhalde pek uzun olmadığını tahmin edebildiğimiz bir devirden sonra ‒ bütün müritlerini dördüncü ḫalîfe Hoca ‘Abdu'l-Ḫâlik-i Ğucduvânî'ye bırakarak Doğu Türkistan'a, Yesi'ye geldi.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş