TARÎKAT PÎRLERİ ve TARÎKATLERİ: RİFÂÎLİK VEYA RİFÂİYYE (3) PDF 
Cuma, 28 Ekim 2022 00:00

TARÎKAT PÎRLERİ ve TARÎKATLERİ: RİFÂÎLİK VEYA RİFÂİYYE (3)

(...dünden devam)

İbn Kesîr’in ifadesine göre Rifâ‘î, geriye çocuk bırakmadan ölmüştür. Fakat Margoliouth’un tespitine göre Rif’î, üç defa evlenmiş, birçok oğlu, kızı olmuştur. Ancak üç kadını bir arada almış değil, ilk karısının ölmesi üzerine ikincisini, ikincisinin ölmesi üzerine de üçüncüsünü almıştır. Oğulları, kendisinden önce vefat etmişlerdir. Kendisinden sonra tarîkat şeyhliği, kız kardeşinin oğlu Alî ibn Osman’a intikal etmiştir (Abdu’l-Hayy ibn İmâd, Şežerâtu’ž-žeheb: 4/261).

Kahhâle, Rifâ‘î’nin: el-Burhân va Ma‘ânî Bismillâhirrahmânirra­hîm, Tefsîru Sûreti’l-Kadr, at-Tarîku İlâllah va Hâletu Ehli’l-Hakîkati Ma‘allah, Şarhu’t-Tenbîh fî Furû‘i Fıkhi’ş-Şâfi‘î, an-Nizâmu’l-ḫâss li Ehli’l-İḫtiṣâṣ adlı eserlerinden söz eder (Mu‘cemu’l-Muellifîn: 2/25). Margoliouth ise iki hitâbesini, şiirlerini içeren Dîvânını ve virdlerini, duâlarını içeren bir mecmuasını anar (İsl. Ansiklopedisi: 1/204).

Tasavvufu, bid‘at ve ḫurâfeden uzak bir din, riyâdan arınmış ibâdet, Allah’tan başka şeylere bağlanmayan kalb, kendini bayağı zevklere kaptır­mayan bir nefes olarak tanımlayan Seyyid Ahmed Rifâî’ye göre içtenlikli olmak, verilmeyeni istememek, verileni reddetmemek, mal biriktirmemek ve başkalarının ayıplarını görmemek gerekir.

‘Alevî (Alî'ye bağlanan) tarîkatlardan olan Rifâîlikte açık zikir benimsenmiştir. Genellikle şeyḫ veya vekîlinin yönetiminde toplu halde yapılan zikir sırasında âyetler, du‘âlar ve İlâhîler okunur. Zikre çeşitli çalgılar eşlik edebilir.

Rifâ‘î dervişinin olgunlaşması için ḫalvet ve riyâżat da gereklidir. Ḫalvet iki türlüdür. Her yıl Muharrem ayının ilk yedi gününde girilen ve Ḫalvet-i Muharre­miyye denilen ḫalvet, sıradan müridiler için ayrı, ḫalîfeler (şeyhin yerini alabilecek yetenekli müritler) için ayrıdır. Ḫalîfe olacak müride, ḫalvet-i težhîb’e (altınlama ḫalveti) girer.

Ḫalvetîlikte görülen vücuda şiş batırma, ateş yalama, yutma, ateşe girme, bıçak veya kılıcın keskin ağzına basma gibi ḫavârik (olağanüstü şeyler), Rifâ‘îlikte de vardır. Bir müridin bu tür şeyler yapması, mürîdin erdeminden çok, tarîkat kurucusu Seyyid Ahmed Rifâ‘î’nin, tarîkat silsilesinden süregelen kerâmeti sayılır.

Yaygın tarîkatlardan olan Rifâ‘îlik Türkler arasında, fütüvvet kurumun­dan ve Bektâşî’likten etkilenerek aslından uzaklaştırılmıştır.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş