Seta

Buhârî sağlam değil mi? Hadiste ölçü ne olmalı?

Selamünaleyküm hocam, bende Buharî hadis kitabı var ama bazı âlimler Buhari hadislerinde amel edilecek bir şey yok diyorlar; hadislerin hiçbiri doğru değil; diyorlar hatta hadisler yoktur; diyorlar. Sadece Kur’ân bize yeter diyorlar. Ben de Buhari hadis kitabını doğru kabul edemiyor, onunla amel edemiyorum. Acaba yanlış mı yapıyorum? Buhari güvenilir bir hadis kitabı mıdır, onunla amel edebilir miyim? Cevap verirseniz memnun olurum. Şimdiden teşekkürler Allah’a emanet olun. Asena Gözde

Cevap: Bazı âlim(!)lere bakmayın. Buharî’nin Sahîh’i, Hadis kitapları içinde en güvenilir Hadis Kitabıdır. Ama söz kalıpları ve anlamı mütevatir olan hadisler- ki bunlar en fazla elliyi geçmez. -dışında kalan hadisler, bir iki kişinin Peygamber'den duyduğu ve anlayışına göre belleyip yıllar sonra naklettiği sözlerdir. Bunlar eğer Kur'ân'ın temel düşüncesine uygunsa ve Kur'ân'ın yasaklarına artı yasaklar getirmiyor, dini zorlaştırmıyorsa, aktaran kişiler de sağlam ve kopuksuz olarak birbirine ekli ise (yani hadisin hem metni, senedi sağlamsa) o zaman Kur’ân'dan sonra ikinci din kaynağıdır. Hadisi bir tarafa atarsanız İslâm en güçlü dayanaklarından birini kaybeder, tek ayak üzerine kalır. Bin dörtyüz yıllık İslâm kültürü bir çırpıda yıkılır. Hadisler bir iki kişi tarafından aktarılmış ve iki üç asır kulaktan kulağa gitmiş olsa da yine de İlk neslin yani Peygamber ve sahabilerinin düşüncelerini kısmen de olsa yansıtır. Hadisi kaldırdığınız zaman İslam tarihini bilemezsiniz, Hz. Peygamber'in yaşayış tarzını, hayatını, zevcelerinin sayısını bilemezsiniz. Neler yaptı, hangi savaşlara girdi, savaşta saldırganlara karşı nasıl davrandı, bunları bilemezsiniz. Yani Hadis bir çırpıda atılırsa ne İslam tarihi kalır, ne tefsir, ne İslâm hukuku. Hep yıkılır. Aklı başında olan kimse böyle bir söz söylemez ve buna cür'et edemez. Hadisler konusunda geniş bilgi için "Soru Cevaplarla İslam" adlı kitabımı okuyun, biraz da siz çaba gösterin.

Şehid kimdir?

Hocam, ben havacılık sektöründe yayın yapan bir haber sitesinde görev yapıyorum. Eğer vaktiniz varsa sizden bir konu hakkında görüş almak istiyorum.

25 Şubat günü, THY'nin Amsterdam'da yaşadığı kazanın yıldönümüydü. Ben de yıldönümünde Edirnekapı'daki THY şehitliğini ziyaret ettim. Merak ettiğim konu şu:

- THY'nin uçak kazasında hayatını kaybeden pilot ve hosteslerine şehit ifadesini kullanmasının dini açıdan bir sakıncası var mıdır?

- Eğer dini anlamda bir hükmü yoksa bu Allah'a şirk koşmak mıdır?

-Uçakta ölen pilot ve hostesler şehit sayılıyorsa diğer yolcuların da şehit sayılması gerekmez mi?

-Şehit olmayan birine şehit denilmesinde bir sakınca var mıdır?

Bu sorularıma cevap verebilirseniz çok memnun olurum.

İyi çalışmalar hocam... Murat Herdem

Cevap: Şehit, Allah adının yücelmesi, İslâm'ın hâkim olması için yaptığı çarpışmada, cephede ölen Müslüman’dır. Vurulduğundan itibaren üzerinden bir namaz vakti geçmeden ölen bu kimse yıkanmadan, kanlı elbisesiyle gömülür. Üzerinden namaz vakti geçerse yıkanır. İşte şehid budur. Ama trafik kazasında ölen veya her ne sebeple olursa olsun kaza ile ölen kimse, inançlı ise şehit sevabı alabilir ama ona gerçek şehid denmez. İnsanlar öyle sanırlar. Bu da hüsni zandır. Sakınca yok ama dinin hükmüne göre şehid, tanımladığım kimsedir.