HZ. PEYGAMBER’İN YAŞAM TARZI (7) PDF 
Perşembe, 15 Eylül 2022 00:00

HZ. PEYGAMBER’İN YAŞAM TARZI (7)

(...dünden devam)

Hz. Ayşe’nin şöyle dediği anlatılmıştır: “Allah’ın Elçisi (s.a.v.) sağlam iken ‘Hiçbir peygamber’in, cennetteki makamı ken­disine gös­teril­meden canı alınmaz. Sonra o peygamber, yaşamla ölümü seçme arasında serbest bırakılır.’ derdi. Kendisi hastalanıp, can verme halin­de iken başı Ayşe’nin kucağında bayıldı. Bir ara ayıldı, gözünü evin tavanına dikti ve ‘Allahım, Yüce Arkadaş’a kavuş­mak istiyorum!’ dedi. Anladım ki artık bizden ayrılacak. Ve sağlam iken söylemiş olduğu o sözü de anımsadım.” (Buḫârî, Ki­ta­bu’n-Nebî; Tir­mizî, Daavât: 29)

Bu hadis eğer doğru ise, Hz. Muhammed’in, âhiret ağırlıklı yaşa­dı­­ğını, kendisine hayatı veya ölümü seçme serbestliği verilmiş olsa dahi âhireti seçeceğini anlatmak amacıyla bu form ile söylenmiştir. Yoksa ne peygamber ne de herhangi bir insan, hayat ile ölüm arasında seçim ser­­­bestliğine sahip değildir. Çünkü Kur’ân, her canın, kesinlikle ölümü ta­­­dacağını vurgulamaktadır: “Sen de ölecek­sin, onlar da ölecekler.” (Zümer: 30), “Her nefis, ölümü ta­dacaktır.” (Enbiyâ: 35)

Kur’ân’ın bu kesin hükmüne aykırı bir söz, Peygamber sözü ola­maz. Çünkü Peygamber hem Kur’ân’a hem de doğal yasaya aykırı bir şey söy­lemez. Eğer gerçekten bu sözü Hz. Ayşe söylemiş ise, amacı, Peygam­ber’in, âhiret özlemini belirtmektir. Yoksa iste­sey­di Peygam­ber’in ölme­ye­ceğini belirtmek değildir. Allah, hiç kimseye böyle bir ayrıcalık ver­memiştir. Bedenli varlıkların ölümü, Allah’ın yasasıdır. Allah’ın yas­asında değişme olmaz.

Peygamber’in özlemini duyduğu ve kavuşmak için sabır­sızlan­dığı Refîk-ı A‘lâ (Yüce Arkadaş) da getirdiği vahiylerle kendisini yön­­lendiren, dar zamanlarında onu yalnız bırakmayan yüceler âle­minin lideri Hz. Cebrâ­îl’dir. Peygamber o can dostuna, o güvenilir ruh arka­daşına kavuşmak is­temektedir.

Hz. Ayşe, Allah Resûlünün, vefâtı esnasında şöyle dediğini işit­miştir: “Allahumma’ğfir lî va’rhamnî ve alhıknî bi’r-Ra­fîkı’l-a‘lâ: Allahım, beni bağışla, bana acı, beni Yüce Arkadaşa (Hz. Cibrîl’e) ka­vuştur!” (Buḫârî, Mar­dâ: 19)

Sözlerimizi Şeyh Sa‘dî’nin bir beytiyle bağlamak isti­yoruz:

Çi gam dîvâr-i ummetrâ ki çün to poştîbân

Çi bâk ez mevc-i bahrânrâ ki çün Nûh geştîbân.

: Senin gibi istinâdgâhı olan ümmetin duvarına ne gam (bu duvar yıkılır mı)?

Kaptanı Nûh olan gemiye denizin dalgaları ne zarar verebilir?

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muham­med’e salât ve selâm, onu bize gönderen âlemlerin Rabbi Al­lah’a hamd olsun!

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş