HZ. PEYGAMBER’İN YAŞAM TARZI (1) |
Cuma, 09 Eylül 2022 00:00 | |||
HZ. PEYGAMBER’İN YAŞAM TARZI (1) Hazreti Muhammed, henüz risaletle görevlendirilmezden önce yalnız başına tefekküre dalmak, rabbini anmak isterdi. Bu maksatla Hira mağarasına çekilir, Hira Dağı'nın sessizliği, Allah'ın varlığını bütün ihtişamiyle ifade eden berrak yıldızların ve engin çöl gecelerinin harika letafeti içerisinde derin düşünceye dalardı. Yanına biraz azık, biraz su alarak Mağaraya gider, azığı tükenince dönüp yine biraz azık aldıktan sonra mağaraya çekilirdi. Onun bu halini gören Araplar: "عشق محمَّدٌ رَبَّهُ: Muhammed Rabbına âşık oldu" (Gazalî, al-Munkizu mina'd-Dalâl, s. 50, Mısır) diyorlardı. Kendisi henüz peygamberlikle görevlendirilmeden önce Rabbini anar, düşünür, İslâm’dan önceki şekliyle oruç ve namaz gibi İbrahîm dininden kalma ibadetlerle Rabbine yaklaşmağa çalışırdı. Bu ibadet ve tefekkürüdür ki kendisini melekten vahiy alma durumuna hazırlamıştır. Peygamber(s.a.v.)in, bi‘setten (peygamberlikle görevlendirilmeden) birkaç yıl önce tehannüš şeklinde başlayan ibadeti, bütün hayâtı boyunca artarak devam etmiştir. Zira Rabbi ona, gecelerinin büyük kısmını ibadetle, zikirle, Kur'ân okumakla geçirmesini emrederek şöyle buyurmuştur: "Ey örtüsüne bürünen, geceleyin kalk (ibadet et, namaz kıl), yalnız gecenin birazında (uyu); Gecenin yarısında (kalk), yahut bundan biraz eksilt veya bunu artır ve ağır ağır Kur'ân oku. Doğrusu biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız! Gerçekten gece kalk(ıp ibâdet et)mek, daha oturaklı ve geceleyin söz (duâ) daha etkilidir. Çünkü gündüz senin, uzun süre uğraşacağın şeyler vardır. Rabbinin adını an ve bütün gönlünle O'na yönel!" (Müzzemmil: 1-8) Sonra da yüce Allah, Elçisinin ve onunla beraber bazı sahâbîlerinin ibadetlerini beğendiğini bildirmek üzere şöyle buyurmuştur:"Rabbin senin, gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalk(ıp namaz kıl)dığını; seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor..." (Müzzemmil: 20) Korunanların, ancak böyle güzel ibadetlerle, gece saatlerinde Rablerine yalvararak, O'ndan mağfiret dileyerek cennet nimetlerine erdiklerini bildirmiştir: "(Günahlardan) Korunanlar, cennetlerde, çeşme başlarındadırlar. Rablerinin kendilerine verdiğini alırlar, çünkü onlar, bundan önce güzel davranırlardı. Geceleri pek az uyurlardı. Seherlerde istiğfâr ederlerdi" (Zâriyât: 15-18). (devamı yarın..)
|