UYDURMA RİVÂYETLER (8) PDF 
Perşembe, 08 Eylül 2022 00:00

 UYDURMA RİVÂYETLER (8)

(...dünden devam)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah Elçisinin, günâhları ne olursa olsun, bir cemâatin ellerini, ayaklarını kestirip gözlerini oydu­rarak, acıların içinde kıvranır, susuzluktan da bağrı yanar biçimde ölü­me terk edeceğini, sağduyu kabul etmez. Biz ne maksatla ortaya atıldığı belli olmayan bu âhâd rivayetlerini bir kenara bırakıp yukarıdan beri devam edegelen konuyu düşünürsek, konunun Yahudiler üzerinde oldu­ğunu görürüz. Nitekim bu âyetlerin, kasten insan öldüren, fesâd çıkaran Yahudiler hakkında indiği de rivayet edilir (Mefâtîh: 11/214).

Nitekim Abdullah ibn Abbâs da bu âyetin, peygamber'le yaptık­ları antlaşmayı bozan Kitap ehli hakkında yahut Müslümanlara saldıran müşrikler hakkında indiğini söylemiştir (İbn Kesîr, Tefsîr: 2/48).

Kur'ân evlatlığı kaldırmıştır. Bir kere evlatlık dediğiniz kişi, Peygamber'in öyle bebek iken alıp büyüttüğü bir çocuk değildi. Köle idi köle. Hz. Hatice o köleyi, evlilik hediyesi olarak Peygamber'e verdi. Peygamber de onu azadedip evlad edindi. Ama Kur'ân evlatlığı kal­dırdı. Şartlar Peygambere, vaktiyle kölesi olan Zeyd'in boşadığı kadınla evlenme gereğini getirdi. Siz o şartları bilmiyorsunuz, ama ben biliyo­rum. Bu evlilik, kadının kocasında yani Zeyd’­de Peygamber'e karşı en ufak bir kırgınlık meydana getirmedi. Ve Peygamber o zatın oğlu Üsa­me'yi de kendi çocukları kadar severdi. Hz. Ömer, gelen ganimetlerden Üsame'ye, kendi oğlundan fazla pay vermişti. Oğlu Abdullah buna gü­cendi, ona neden daha çok pay verdiğini, itiraz yollu sordu. Ömer dedi ki: "Allah'ın Elçisi, Üsame'yi senden çok severdi. Onun babasını da senin babandan çok severdi."

Bakın Peygamber'in yaptığı şeyler eğer yanlış, kırgınlığa yol açacak türden olsaydı, sözünü hiç esirgemeyen, hatta zaman zaman Peygamber'e de itiraz eden Hz. Ömer böyle söyler miydi?

Akl-i selim ile düşünüp Peygamber'e saygılı olmayı tavsiye ede­rim. Mutluluğun yolu budur!

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş