NUR SURESİNE YAPTIĞIMIZ TEFSİRİN BİLİMLE DOĞRULAN­­MASI (3) PDF 
Pazar, 21 Ağustos 2022 00:00

NUR SURESİNE YAPTIĞIMIZ TEFSİRİN BİLİMLE DOĞRULAN­­MASI (3)

(...dünden devam)

Âyetin sonunda Allah'ın, dilediğini nûruna ileteceği, O'nun her şeyi bildiği vurgulanıyor. Bundan, burada vasfedilen Allah nûrunun, Kur'ân-ı Kerîm olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm, birçok âyette "nûr" olarak vasfedilmiştir: "Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ileteceğimiz bir nûr kıldık" (Şûrâ: 52), "Allah'a, Elçisine ve indirdiğimiz nûra inanın" (Teğâbün: 8), "Biz size apaçık bir nûr indir­dik" (Nisâ': 174).

Nûr karanlıkları aydınlatan, gerçekleri ortaya çıkaran ışıktır. Kur­'ân da yol gösterir, gerçekleri ortaya çıkarır, insanları doğru yola iletir. İşte Kur'ân'ın her âyeti bir nûrdur. Bu âyetlerin yan yana gelmesiyle Kur'ân, nûr üzerine nûr olmuştur. Allah, kullarından dilediğini Kur'ân nûruna iletir.

Bir önceki âyette Allah'ın, Kur'ân âyetlerini her şeyi açıklayan, öncekilerin olaylarını aydınlatan, korunanlara öğüt olarak indirdiği bildirilmişti. Bu âyette de Kur'ân âyetlerinin gökleri ve yeri aydınlatan Allah'ın nûrundan taştığı, o kaynaktan taşan bu nûrun yakıtının hiç tü­kenmeyeceği, ateş değmeden ışık verdiği ve sürekli olarak insanları aydınlatmağa devam edeceği bir temsil olarak anlatılmıştır. Böylece bu âyet de önceki âyetlere bağlıdır ve onlardaki hükümlerin gayet açık, seçik birer Tanrı nûru olduğunu, Allah'ın, dilediği kimseleri bu nûr ile cahillik karanlığından kurtaracağını vurgulamaktadır.

Dediğimiz gibi bu âyet üzerinde tefsirler yapılmış, müstakil eser­ler yazılmıştır. Bunların en ünlüsü, İmam Gazâlî'nin, vaktiyle Türk­çeye çevirmiş olduğumuz Mişkâtu'l-envâr (Nurlar Feneri) adlı eseridir. Şimdi bu eserin özetini sunmak istiyoruz. Gazâlî özetle şöyle diyor:

Gerçekleri açıklayan, doğru yolu gösteren vahiyler nûrdur. Bu nûr, Elçiye başkasından gelir. Çünkü vahyi ona getiren melektir: "Onu senin kalbine güvenilir rûh indirdi" (Şu'arâ': 193), "De ki: Onu, Kutsal Rûh, Rabbinden gerçek olarak indirdi" (Nahl: 102). Demek ki Elçinin kalbine akan nûr, ona melek aracılığı ile verilmektedir. Melek de bu nûru Allah'tan alır. Bu nûrun kaynağı Allah'tır. Bu nur, Allah'tan mele­ğe, melekten Elçiye, Elçiden de insanlara taşar.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş