TASAVVUF, SEYRİ SÜLUK VE MÜRŞİDİ KÂMİL HAKKINDA (3) |
Çarşamba, 13 Nisan 2022 00:00 | |||
TASAVVUF, SEYRİ SÜLUK VE MÜRŞİDİ KÂMİL HAKKINDA (3)(...dünden devam) "‘Cennet bahçelerini gördüğünüz zaman orada otlayınız.’ Dedi. ‘Cennet bahçeleri nedir?’ diye soruldu. ‘Zikir halkalarıdır.’ buyurdu." (Tirmizî, Daavât, 83; ibn Hanbel, Müsned: 3/150) "Benim de kalbim bulutlanır, (bana da gaflet gelir) ben günde yüz kere Rabbime istiğfar ederim.” (Tirmizî, Daavât: 9) İslâm tasavvufunda zikir, üçe ayrılır: 1-Zikr-i celî veya zikr-i cehrî (açık zikir) 2-Zikr-i hafî veya zikr-i sırrî (gizli zikir) 3-Zikr-i kalbî (gönülden zikir) Açıktan Allah’ın adını veya kelime-i tevhîd vs. den birini dil ile zikretmek açık zikirdir. Nefesle yapılan zikir ḫafî (gizli) veya sırrî zikirdir. Allah’ı kalben düşünmek sûretiyle yapılan zikir, kalbî zikirdir. Zikrin en üstünü Allah’tan başka her şeyi unutarak sadece Allah’ı düşünmektir ki bunun için sürekli bir çaba ve uygulama gerekir. İnsan nefsini ıslâh edip kemâle ulaştıran zikirdir. Aşağıdaki hadislerde Peygamber (sav) çeşitli zikirlerin sevabını anlatmaktadır: "Zikrin efdali ‘Lâ ilâhe ilâllah’(لاَ إلٰهَ إلاَّ الله), duânın efdali ‘el-Hamdu lillâh (اَلْحَمْدُ ِلله)dır’." (Tirmizî, Da‘avât, 9) “Kim on kere: ‘لاَ إلٰهَ إلاَّ الله وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌLâ ilâhe illAllahu vahdehû lâ şerîke leh lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr (Allah’tan başka ilâh yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O herşeye kādirdir.’ derse, İsmail Oğullarından dört cana özgürlük kazandırmış gibi olur)’." (Müslim, Zikir, 10) Aynı hadisin Müslim'deki başka bir varyantına göre: "Bunu günde yüz kere söyleyen kişi on köle âzâd etmiş sevabı alır, kendisine yüz iyilik yazılır, yüz günahı affedilir, bu zikir, o gün akşama kadar kendisini şeytandan koruyan bir kalkan olur." (Müslim, Zikir, 10) "Dile hafif, mîzânda ağır, Rahmân’a sevgili iki kelime vardır: ‘ سُبْحَانَ الله وَ بِحَمْدِهِ سُبْحَانَ الله الْعَظِيمِSubhânAllahi ve bihamdihî subhânAllahi’l-azîm (Yüce Allah’ı tesbîh eder, büyük Allah’ı hamd ile tesbîh ederim. O’nun şânı yücedir)’." (Buhârî, Müslim (et-Terğib, 2/420); Tirmizî, Da‘avât, 60) (devamı yarın..)
|