ÂYETTEKİ “SİZİ TERTEMİZ YAPMAK İSTİYOR" NE ANLAMA GELİYOR? (3) PDF 
Pazartesi, 04 Nisan 2022 00:00

ÂYETTEKİ “SİZİ TERTEMİZ YAPMAK İSTİYOR" NE ANLAMA GELİYOR? (3)

(...dünden devam)

Allah'ın Elçisi (s.a.v.) başını kaldırdı:

— Hayır, dedi.

— Allahu ekber, dedim, ey Allah'ın Elçisi, bizim halimize bak, biz – Kureyşliler – kadınlarımıza sözümüzü geçirirdik. Medine'ye geldik, kadınlarının sözüyle hareket eden bir toplum gördük. Bizim kadınlarımız da onlardan öğrenmeğe başladılar. Bir gün karıma kızdım, baktım ki o da sözlerime karşılık veriyor. Bu davranışı hoşuma gitmedi.

— Sen benim sana karşılık vermemi kötü göremezsin. VAllahi Peygamber (s.a.v.)’in eşleri kendisine karşılık veriyorlar. Hattâ kimi sabahtan akşama kadar onunla konuşmuyor, dedi. Ben de:

— Öyle yapan perişan olur! Onlar, Allah'ın Elçisi kendilerine kızınca Allah'ın da kendilerine kızmayacağından emin midirler? Allah'ın kızdığı kimse de helâk olmuştur, dedim.

Allah'ın Elçisi güldü.

— Ey Allah'ın Elçisi, dedim, Hafsa'nın yanına gittim, "Senden güzel ve Allah Elçisi’nin senden daha çok sevdiği o ortağının davranışı seni aldatmasın!" dedim.

Allah'ın Elçisi yine güldü. Kendisine Ümm-i Seleme'nin sözlerini anlattım, konuştum, nihayet yüzünden kızgınlık gitti, güldü, açıldı.

— Ey Allah'ın Elçisi, biraz seninle sohbet edeyim mi? dedim.

— Evet, dedi.

Oturdum, gözümü kaldırdım, eve baktım, gözüm şu üç şeyden başka bir şey görmedi: Deri bir kırba, birazcık arpa ve odanın kenarında (yahut ayaklarının ucunda) bir miktar selem yaprağı. Gözlerim yaşardı.

— Hattâb oğlu, niçin ağlıyorsun? dedi.

— Nasıl ağlamayayım, şu hasır senin böğründe iz yapmış, hazinelerin varken yanında şunlardan başka bir şey görmüyorum. Kisrâ ve Kayser ırmakların kenarında, meyveler içinde yaşıyor, sen Allah'ın Elçisi ve seçkini (böyle yaşıyorsun)! Allah'a duâ et de ümmetinin yaşamını genişletsin. Allah'a tapmadıkları halde Allah Fârise ve Rum’a bol bol vermiş.

Doğruldu:

— Sen kuşkuda mısın ey Hattâb oğlu, onlar nimetleri kendilerine dünyâda verilmiş bir kavimdir, dedi.

— Ey Allah'ın Elçisi, benim için Allah'tan af dile, dedim.

Sonra Ömer, izin alıp Mescide gelmiş ve Mescidin kapısında avaz avaz bağırarak Allah'ın Elçisi’nin, eşlerini boşamadığını duyurmuştur.” (Müslim, Talâk, bâb; 5, hadis: 31, 34; Ahkâmu'l-Kur­'ân: 3/1507-1510)

İşte bu olaylar üzerine tayîr âyeti, yani Peygamber hanımlarını ya dünyayı ya da Allah'ı ve Elçisi’ni seçmeleri hususunda serbest bırakan âyet inmiştir. O sırada Hz. Peygamber'in nikâhı altında dokuz kadın vardı. Yahudî lideri Huyey ibn Ahtab'ın kızı Safiyye de bunlar arasında idi.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş