ÂYETTEKİ “SİZİ TERTEMİZ YAPMAK İSTİYOR" NE ANLAMA GELİYOR? (1) PDF 
Cumartesi, 02 Nisan 2022 00:00

ÂYETTEKİ “SİZİ TERTEMİZ YAPMAK İSTİYOR" NE ANLAMA GELİYOR? (1)

Hocam. Allah, Kur'an’ın birçok âyetinde “sizi tertemiz yapmak istiyor" ifadesini kullanıyor. Bu konuyu etraflıca açıklarsanız sevinirim. Allah'a emanet olun.

Cevap:Ey Peygamber kadınları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah’ın buyruğuna karşı gelmekten) korunuyorsanız, sözü yumuşak biçimde (kırıtarak) söylemeyin ki, kalbinde hastalık bulunan kimse tamah etmesin; güzel (kuşkudan uzak bir biçimde) söz söyleyin. Evlerinizde oturun, ilk câhiliye (çağı kadınları)nın açılıp kırıtması gibi açılıp kırıtmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin! Ey Ehlibeyt (ey Peygamberin ev halkı!) Allah sizden, kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (Ahzab: 32-33)

Ahzâb: 32-33’ncü âyetlerde Peygamber hanımlarına, kendilerinin herhangi bir kadın gibi olmadıkları; kuşku uyandıracak davranışlardan sakınmaları; hasta yürekli kimselerin içlerinde herhangi bir şehvet arzusu uyandırmamak için söze dalmamaları; kırıtarak değil, ağırbaşlı konuş­maları ve güzel söz söylemeleri; câhiliye kadınları gibi açılıp saçılmama­ları; namazı kılıp zekâtı vermeleri; Allah'a ve Elçisi’ne itâat etmeleri; Allah'ın âyet ve hikmetlerinin kendi evlerinde okunması nimetinin değe­rini bilmeleri ve ona göre davranmaları emrediliyor.

Âyetler, Peygamber'in hanımlarını yanlış davranışlardan uzak tutma amacını güdüyor. Çünkü onlar diğer kadınlara örnektir. Onların ufak hatâsı, başkalarının tamamen yolu şaşırtmalarına neden olur.

Bu âyetlerin, Peygamber hanımlarının, kendisinden bolluk, refâh, zînet istemeleri üzerine indiği rivâyet edilir. Herhalde Kurayza Oğullarının toprağı ve malları Müslümanların eline geçip Enfâl Sûresinin 41’nci âyeti uyarınca ganimetlerin beşte birini, devlet işlerine sarf edilmek üzere Hz. Peygamber alınca, onun artık zengin bir devlet başkanı olduğunu gören zevceleri, kendilerinin de öteki emîrlerin ve kralların eşleri gibi rahat, tantanalı bir hayat sürmelerini arzu etmişler. Kimi Peygamber'den elbise, kimi falan zînet eşyasını istemeğe başlamıştır. Bu istekler, ömrü boyunca sade yaşayan, dünyâya değer vermeyen Peygamber (s.a.v.)’i rahatsız etmiştir. Çünkü O, Allah sevgisi, âhiret kaygısı ile dolu idi. Dünyâyı düşünecek halde değildi. İşte bu münasebetle inen bu âyetler, Peygamber hanımlarına, ya Allah ve Elçisi’ni seçip bulundukları hayât tarzına razı olmalarını veya dünyâlık istiyorlarsa Peygamber'den ayrılıp diledikleri gibi yaşamalarını emretmiştir.

Hanımlarının dünyâlık, refâh, süs istemelerinden ve birbirlerini kıskanmalarından ötürü baş gösteren huzursuzluktan sıkılan Peygamber (s.a.v.) bir ay onlara yaklaşmamaya yemin edip onlardan ayrıldı. Ashâbının yanına da gitmiyordu. Hiç kimseye de bir şey demiyordu. Halk acaba: "Peygamber (s.a.v.)’in nesi var? Herhalde hanımlarını boşadı" diyorlardı.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş