SEMÂ’, MEAL VE KASAS 82. ÂYETİN MESAJI (1) |
Perşembe, 10 Mart 2022 00:00 | |||
SEMÂ’, MEAL VE KASAS 82. ÂYETİN MESAJI (1)Selamün Aleyküm. Hocam sizlerin derslerinizi vakit buldukca dinler ve sizleri Allah rızası için çok severim. Sorularım şöyledir hocam: 1. Ben 5 vakit namazımı kılan, oruç tutan ve Rabbimizin emirlerini yerine yetirmeye gayret etmeye çalışan biriyim. Ama tabii ki müzik dinlerim. Bana müzik dinlemek büyük günah ve fasıklık alametidir diyorlar. Hocam müzik dinlemekle büyük günaha mı girmiş oluyorum? 2. Hocam Kuran meali günlük kaç ayet okusam yeterli olur? 3. Kasas 82 ayet: Demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine bol, dilediğine de ölçülü veriyormuş. Ayetini nasıl anlamalıyız? ... Cevap: 1. Müzik dinlemenin fasıklık olduğunu söyleyen kimse cahilin tekidir. Dine iftira etmiştir. Tam tersine Kur’ân Cennet ehlinin musiki (müzik) ile ağırlanacağını bildirmiştir. Müziğin din kültüründeki adı semâ’dır. SEM‘ “İnanıp iyi işler yapanlar bir bahçe içinde habredilirler.” (Rûm: 84/15) âyetinde inanıp güzel eylemler yapanların bir bahçede müzikle dinlendirilecekleri; Tasavvufta müzik dinlemeğe semâ‘ adı verilir. Tasavvuf müziğinin etkisiyle vecde gelip sallanmak veya benzeri hareketler yapmak da semâ‘ adı altında değerlendirilmiştir. A) Semâ'ın anlamı ve dindeki yeri Dilde semâ': işitme duyusu olan kulak ile gelen sesleri algılama olayıdır. Bu hususta sözü İmam-ı Gazâlî'ye bırakalım: "Bu işin başlangıcı olan semâ', kalbde vecd denilen bir hal doğurur. Vecd de elleri, ayakları harekete geçirir. Ya ölçüsüz, karışık hareketler veya el çırpma, dans gibi ölçülü hareketler olur. Önce semâ'ın hükmünü belirtelim, sonra mubah olduğunu kanıtlayalım. "Şafiî (rh.) Âdâbu'l-kaḍâ' (kazâ'nın yani hüküm vermenin âdabı) adlı kitabında diyor ki: Şarkı, mekruh bir eğlencedir, bâtıla benzer. Çok şarkı söyleyen sefîhtir, şâhidliği kabul edilmez." "Ebû Tâlib el-Mekkî ise bir cemaatten, semâ'ın mubah olduğunu naklederek demiştir ki: Abdullah ibn Ca'fer, Abdullah ibn ez-Zübeyr, Muğîre ibn Şu'be, Muâviye ve başkaları (şarkı) dinlemiştir. Gerek sahâbî, gerek tabiîlerden birçok sâlih selef de bunu yapmışlardır. Hâlâ bizim Mekke'de teşrik günleri gibi Allah'ın, kullarına kendisini anmayı emrettiği yılın belli günlerinde semâ' yaparlar (şarkı, ilâhî) dinlerler. (devamı yarın..)
|