AYRINTILAR, SPEKÜLASYONLAR DİNİN RUHUNA AYKIRIDIR PDF 
Cuma, 14 Ocak 2022 00:00

AYRINTILAR, SPEKÜLASYONLAR DİNİN RUHUNA AYKIRIDIR

Merhaba Süleyman Bey, bir yazınızda adetli kadınların namaz, oruç gibi ibadetlerine ilişkin konulardan bahsederken "Helâl Allah'ın kitabında helâl kıldığı şeyler, haram da Allah'ın kitabında haram kıldığı şeylerdir. Allah'ın, kitabında bildirmediği şeyler affettiklerindendir. Kendinizi zorlamayınız. Müslü­manların içinde suçu en büyük olan, bir helâlin haram kılınmasına sebep olandır." diyorsunuz. Peki Kur’ân'da belirtilmediği halde peygam­berimizin uyguladığı bilinen sünnetine uymamak da haram yaratır mı? Meselâ bir diğer yazınızda Allah'ın kitabında 3 vakit namaz ifade edilir diyorsunuz, Peygamberimizin ise bunu 5 vakitte kıldırdığını ve buna dayanarak bize farz olanın 5 vakit olduğunu söylüyorsunuz. Bu durumda belirtilmeyen 2 namazı kılmazsak da farz olduğunu ifade ettiğiniz için günah işlemiş mi oluyoruz? Diğer 2 vakit namaz Kur’ân'da belirtil­mediğine göre bu 2 söyleminiz sizce de çelişki oluşturmuyor mu? ...

Cevap: Kur’ân, Hz. Muhammed’e indirilmiş, onu açıkla-ma görevi de ona verilmiştir. Hz. Muhammed’in sözleri ve uy-gulamaları, eğer % 100 onunsa ve Kur’ân’la çelişmiyorsa Kur-’ân’ın açıklaması duru­mun­dadır. Hz. Peygamber, kendisine farz kılınan namazlardan ayrı olarak kendiliğinden de namaz kılmıştır. Bunlara Sünnet denilir. Farzlar, iba­detlerin asgarisini gösterir. Sünnet ise kişinin isteğine kalmış, fazladan ibadetlerdir. Peygamberimiz, sünnetleri yalnız kılardı. Ancak öğle, ikindi ve yatsı namazlarını sürekli olarak cemaatle kıldırdığı ve onun bu uygulaması bize tevatüren geldiği için Kur’ân’da anılmasa da bunları kılmakla yükümlüyüz. Şunu da bilesiniz ki Peygamberimiz kıldığı na­mazlar için “Bu farzdır, bu sünnettir” demiş değil. Onun cemaatle kıl­dıklarına sonradan farz, yalnız başına kıldıklarına da sünnet denmiştir. Siz boş yere bizim izahlarımızda çelişki aramaya kalkmayın, iyi niyetle ve öğrenmek amacıyla yazılarımı okuyunuz ki içiniz açılsın, aydınlansın, Kur’ân aydınlığında huzura eresiniz. Aksi takdirde feyiz alamazsınız, önyargıların karanlığında bocalayıp durursunuz "Helâl Allah'ın kitabında helâl kıldığı şeyler, haram da Allah'ın kitabında haram kıldığı şey­lerdir..." ifadesi de benim sözüm değil, Peygamberimizin hadisidir. Yani böyle söyleyen ben değilim, Peygamberimizdir. O bu sözüyle dinin ne kadar kolay ve sade olduğunu anlatmak istemiştir. Din sade idi, sonradan kılı kırk yaran uzmanlar, kıyaslarla, spekülasyonlarla zorlaştırdılar.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş